Çölde Mecnun bir Yener Çevik

Yener Çevik, Türkçe rap müziğin eski ve en sevilen isimlerinden biri. Sokağı anlattığı şarkı sözleri ve arabeskle rap müziği birleştiren tarzıyla kitlesini her geçen gün daha da genişletiyor. “Benim hayranlarım yok benim dinleyicilerim, kardeşlerim var” diyen mütevazı rapçi, kısa bir süre önce “1’den 1’e” isimli yeni albümünü yayınladı. Biz de Yener Çevik’le yeni çalışmasını konuştuk.

“1’den 1’e” albümünüzün kaydını yurtdışında gerçekleştirdiniz. Kayıtlar nasıl geçti?

Albüm kaydını Hollanda’da yaptım ve ilk defa yurtdışında albüm kaydettim. Çok fazla zamanımız yoktu, bunun için de durmadan çalıştık. Toplamda Hollanda’da bir hafta kaldık ve bu zaman diliminde de 7 şarkı sözü yazdım. Tıpkı albümün adı gibi “birdenbire” çıktı sözler… Duygularımı kâğıda dökerken, sanırım yaşanmışlıklarımdan yola çıktığım için pek zorlanmadım. Sonuç olarak ortaya çıkan sonuçtan çok memnunuz.

Albümde sizin bilindik tarzınızın dışında reggae esintileri de var… Bu bilinçli bir seçim miydi? 

Albümün aranjörü Joost Jellema’nın beni çok iyi anlaması ve prodüktör Umut Timur’un konuya hâkim biri olması da istediğim soundu yakalamamda bana yardımcı oldu. Kayıt sürecinde üçümüz iyi bir ekip olduk. Benimle aynı duyguları taşıyan melodileri nakarata taşıdım ve “Bob Marley” ile “Müslüm Baba”yı bu albümde buluşturdum.

Bu albümde hiç düet yok. Bunun özel bir sebebi var mı?

Önceki albümümde düetler vardı ama bu albümde tek başıma ilerlemek istedim. Zaten sosyal medya üzerinden sık sık şarkılar paylaşıyorum ve orada çeşitli müzisyen dostlarımla birlikte şarkılar yapıyorum. 

Önceki albümünüzü “Kentsele dönüşmeyen çimento kokusu tadında” diye tanımlamıştınız. Yeni albümünüzü nasıl tanımlarsınız?

Çölde Mecnun, şehirde zil zurna Leyla.


“Senden Gizledim”in klibi hapishanede geçiyor.

Sevdiklerimizin canı sıkılmasın, bizim için endişe etmesinler, üzülmesinler diye onlardan sakladığımız, kalbimize hapsettiğimiz yaşanmışlıklarımız vardır. “Senden Gizledim” de bunları anlatıyorum. Evet, klip hapishanede geçiyor. Eşi kader mahkûmu olan bir annenin bir gününü ve ailenin tüm sorumluluklarını yüklenen kadının gözünden hayatı anlatmaya çalıştık.    

Klibi nerede çektiniz?

Gaziosmanpaşa, Bayrampaşa, Balat ve Beykoz’da toplamda üç gün içinde çektik. Klipte rol alan kadın oyuncumuzun ilk oyunculuk deneyimi olmasına rağmen gayet başarılı bir performans sergiledi.

 Yıllardır rap müzik yapıyorsunuz, kemik bir dinleyici kitleniz vardı. Fakat son yıllarda bu tanınırlık artı ve yalnızca rap müzik dinleyenler değil, her kesimden dinlenen, bilinen biri oldunuz. Son yıllardaki popülerliğinizi neye bağlıyorsunuz?

Benim tanınmak, meşhur olmak gibi bir amacım hiçbir zaman olmadı. Ama yaptığım müziği insanların dinlemesini hep arzu ettim. Sabırla bekleyince de kader ve kısmetin ödülü geliyor, ne mutlu.

Rap müzik yapan insanlar toplumun kendilerine karşı önyargılı olduğunu söylüyorlardı. Sizce bu önyargı ortadan kalktı mı?

Önyargı günümüzde de yok değil ama artık rap müziğin daha fazla duyulur olması ve kitlemizin genişlemesi de bu önyargıyı azalttı. Artık dizi, sinema, reklam, müzik kanalları, radyo her yerde rap müziği duyabiliyorsun. Tabii bu durum da önyargının azalmasını sağlayan etkenlerden biri oluyor. Biz şarkılarımızla artık her yerdeyiz.

“Yener Çevik” demek “Sokak Kafası” demek. Peki, sokak kafası ne demek?

Vallahi birileri değişik ruh hallerine ve psikolojiye bürünüyor, pek çok insan başka kafalarda. Bana bir gün “Abi senin yaptığın şey ne kafası” dediler, “Sokak kafası” dedim (gülüyor).

Ziraat Bankası’nın reklamlarında sizin sesinizi duyuyoruz.  

Bir reklam müziği prodüktörü aradı, reklamın içeriğini anlattı ve “Okur musun” dedi. Ben de reklamın konusunu beğendim, teklifi kabul ettim. Ortaya çıkan sonuç; herkesin dilinde ve çok sevildi.