Sevgilim Sosyal Medya Bir Yana, Sen Bir Yana

 

 2fcb824a1cc713a7cf8b5a3d7c437fc7

 

Geldi  bahar ayları, gevşedi gönül yayları adlı yazıma hoş geldiniz. Lütfen sağ taraftan tek sıra halinde ilerleyelim ve kimsede bekleme yapmayalım.

Bu aralar etrafım ayrılan çiftlerle dolu. Merak etmeyin hiç kimse ayrılığını baharın gelişine bağlamıyor. Nedense çoğu sosyal medyaya ve whats’app ‘ a bağlıyor. Size sosyal medyaya bağlı ilişkileri yazmayacağım. Uzakları yakın eden iletişim araçlarının ilişkileri şöyle zedeliyor, böyle zedeliyor diye vıdı vıdı konuşmayacağım. Size ilişkileri bitirenin sosyal medya değil, kişi olduğunu anımsatacağım naçizane.  Neticede çoğumuz sosyal medya uzmanıyız, hatta sevgilimizin de sosyal medyasının uzmanıyız. (!)

Sosyal medyadan aldatılmaya teşebbüs edilen birkaç kişiye sorduk, ilişkiniz neden bitti ?

Tabi ki biten ilişkim için sosyal medyayı ya da iletişim araçlarını suçlayamam . Sonuçta kullanan bizleriz ama aldatmaya müsait ortamın sağlanmasında da etkisi büyük. Whats’app giriş çıkış saatleri sorun olmuştu bizim aramızda. Zaten belli bir süre sonra istemesen dahi huylanmaya başlıyorsun. Kiminle konuşuyorsun, kim yazmış, ne diyor … vb sorular. İşin aslı  kimin yazdığı, ne yazdığı değil. O sorular art arda gelirken sevgilinin karşında şekilden şekile girmesi. Yok ya hiç kimse derken sesinin titremesi mesela ya da telefonun sesinin kısılması, hiç olmadı internet bağlantısının kesilmesi, tuvalete giderken bile telefonu yanına alması, bir süre sonra telefonunu neden ters koyuyorsun diye bile sorun çıkmıştı aramızda. Akıllı ya kendisi ! Hani, ‘ kim o ‘ diye ilk sorduğumda ‘ hiç kimse ‘ demek yerine telefonu kapak gibi suratıma çarpıp ‘ al bak işte hiç kimseyle konuşmuyorum ‘ dese ben utanıp özür dileyeceğim ama o kadar panik yapıp kendini ele veriyordu ki. Şimdi düşününce gülüyorum yaşadığım şeye inanamayarak. Her neyse  öyle böyle derken güven sorunu başlıyor zaten. O noktada düşünmeye başlıyor aslında insan. ‘ Nasıl yani, beraber olduğun, sevdiğin insana güvenmiyor musun ? ‘ Güvenmiyorsun efendim, hatta güvendiğin günlere de lanet ediyorsun ama sonra geçiyor. İlk başta aldatıldığımı düşündüm. Hayatındaki insan, yanındakini (yani beni) değil, bilmem neredekini tercih etmişti. Benim için ego yıkımı, karşımdaki insan için ise paylaşılamıyor olmanın hazzı. Yaşayınca çok yıkıcı, düşününce o kadar da kötü değil. İlişkinin gerçekliğinin farkına vardım yaşadığımla, asla aldatıldığımı düşünmüyorum. Sorunuzun özüne dönersem ; hayır sosyal medya, whats’app …vb ilişki bitirmez. Neyi, nasıl kullandığın önemlidir, amaç –  sonuç ilişkisi gibi düşünmek gerek.

Evet, sevgilim beni sosyal medyadan aldattı hem de defalarca. Affettim, tekrar aldattı. Aldattı dediğimde başkalarıyla flört derecesinde muhabbette bulunma. Sosyal medya yüzünden mi aldattı peki, tabi ki hayır. Genetik olduğunu düşünüyorum açıkçası. Onun için başkalarıyla flört  etmek oyun gibi bir şey. Sevgilim internette her zamankinden fazla mesai harcamaya başlayınca kuşkulanmaya başladım ben. Ne kadar saçma ! Sevgilim internete 4 saat girerdi, şimdi 5 saat girmeye başladı ya da günde 3 tweet atardı 23 tweet atmaya başladı, dur ben ondan bir şüpheleneyim diye başlamadı tabi ki maceram. Belirli bir alt yapımız vardı güvensizlik adına, belli başlı davranışlarda tetikledi. Belki bende ‘ sevgilim ensendeyim ’ sübliminal mesajını çok sık verdim ve fitili ateşledim. Gerçi bunu şimdi böyle düşünüyorum. Yani asıl mevzunun ‘güven’ olduğunu yeni fark ediyorum. Evin yıkılsın sosyal medya demek isterdim ama onun suçu yok, bu yüzden ‘evin yıkılsın eski sevgili ‘.

Anladığım kadarıyla birliktelik denilen oluşum, sevgi, güven(sizlik) ve yalandan oluşuyor. Hatta sanırım çoğu yalandan oluşuyor. Hiç kimse de sonsuza kadar sevilmiyor.

İçimiz flörtöz ise sosyal medya da flört ederiz ya da iç huzursuzluğumuz varsa bunu sosyal medyaya yansıtırız…

21. yüzyıla vuran yansımamız değil midir sosyal medya ?

Sosyal mecralarda olmak istediğimiz kişi olmaya çalışırız ya da asıl kimliğimizi saklarız. Hem cömert hem de gizli bir hayat yaşarız, bilerek ve isteyerek.

Elimizin altındaki sevginin yetmeyeceğinden değil belki de uzağımızdaki sevginin nasıl olacağını merak ettiğimizdendir kaçamaklarımız.

Yazı: Büşra Öklük 

bsr.okluk@gmail.com

İllüstrasyon: Raphaelle Martin