Nasomatto, gerek şişeleri gerek parfüm içerikleri gerekse parfümlere verdiği isimlerle bana hep marjinal gelmiş bir marka. Ama buna rağmen şimdiye kadar hiçbir parfümünü denememiştim. Fantomas bana denemem için gönderilmiş bir sample’dı. Fakat içeriğine bakıp lastik, barut, plastik gibi daha önce hiç karşılaşmadığım bir takım notalar görünce kokunun riskli olabileceğini düşünüp evde denemeye karar verdim. Ama boşuna ürkmüşüm; hiç de öyle korkacağım bir kokuyla karşılaşmadığım gibi sevdim de.
Fantomas, benim için bir yaz parfümü. Böyle dememin sebebi içerisindeki kavunun çok ön planda olması. Kavun, benim yaz mevsimiyle çok bağdaştırdığım bir meyve. Kışın da kavun kokmak istemediğim için yaza yakıştırdım bu parfümü. Fakat performans o kadar yüksek ki, yazın gündüz değil akşam kullanımına daha müsait olduğunu düşünüyorum.
Az önce de söylediğim gibi kavun meyvesi parfümün açılışından sonuna kadar hep hissediliyor. Peki lastik, plastik, barut ne kadar hissediliyor? Parfümün açılışında bir garip hissiyat var, doğru. Ama benim bu açılışta ayrıştırdığım tek şey barut oldu. Küçüklüğümde patlattığım torpillerden aşina olduğum bir koku. Ayrı ayrı lastik ya da plastik kokusu çok da algıladım diyemem. Yanık, dumanlı bir his ile gittikçe tatlılaşan bir kavun birlikteliği bu parfüm.
Gelelim karamel, şeker ayrıntısına. Bu nüanslar da ayrı ayrı seçilmiyor. Ama kavunun daha tatlı hissedilmesine yardımcı oluyor daha çok diyebilirim. Koku oldukça özgün ve bence çok iyi dengelenmiş. Denenmeli diye düşünüyorum. Performans başta da bahsettiğim gibi ölümcül, zamk gibi de yapışıyor tene. Bu sebepten “Do Not Over Spray”
Berna Anter