Koray Sevinç: Bu işin tek bir yolu yok

Çocuk yaşlardan beri koku tasarlamaya merakı olan parfümör olmak isteyen Koray Sevinç tutkusunun peşinden gitti, yıllarca emek verdi. Emeklerinin karşılığını da aldı. Bugün MG International’da parfümör olarak çok güzel işlere imza atıyor. Hayalinin peşinden giden Koray’la sektöre nasıl girdiğini, parfümör olmak isteyenlerin hangi yolu izlemeleri gerektiğini ve daha fazlasını konuştuk.

Kokuya hep merakım vardı ama bu konuda bir sektörün varlığından haliyle de sektörün dinamiklerinden haberim yoktu. Bir parfümör ne yapar? Nasıl parfümör olunur? Nerede çalışır? Bu ve benzeri sorular üniversite yıllarında daha da çok artmaya başladı. Ben bu cevapları ararken de yavaş yavaş parfümör olma yolculuğum şekillendi diyebilirim. Okulu bitirdikten sonra kısa bir süre Fransa’da çalıştım ve döndüğümde MG International firmasında işe başladım. Bu sene şirkette 7. yılım. İşe ilk olarak laboratuvar asistanı olarak başladım. Kısa bir süre parfümör asistanı olarak çalıştım ve sonra 4 sene pazarlama departmanında pazarlama analisti olarak görev aldım. Şu an junior parfümör olarak çalışıyorum.

Hiç kopmadım

Laboratuvarda çalıştığım o dönem hammaddeleri tanımam açısından en verimli süreçti. Daha sonra pazarlama departmanında görev aldım. Trendler ve müşteri talepleri konusunda epey bilgi sahibi oldum. Müşteri taleplerini anlamak, pazar dinamiklerini bilmek bir parfümör için çok önemli. Bu dönemde hala parfümör olmak istediğim için laboratuvardan hiç kopmadım. Dünya devi Firmenich’in yapmış olduğu sınavdan yüksek bir puan alarak başarıyla geçtikten sonra parfümörlük yolculuğum başlamış oldu.

Nasıl parfümör olunur?

Türkiye’de parfümör olmak isteyen insanlar var. Bu konuyla ilgili çok fazla soruyla karşılaşıyorum. Aslında bu işin tek bir yolu yok. Bu biraz kişinin kendisiyle alakalı bir durum. Yani tam olarak ne istiyor, neler yapabilir? Gerçekten parfümör olmak istiyorlarsa bunun uzun ve sabır gerektiren bir süreç olduğunu bilmelerini isterim. Parfümör olma üzerine Fransa’da okullar mevcut, bu okulları tercih edebilirler. İşin mutfağında yetişmek çok daha etkili. Bu sayede şirket departmanları arasındaki dinamiklere hakim oluyorsunuz ve daha fazla gelişiyorsunuz. Esans şirketlerinin kendi bünyesinde parfümör okulları da var. Şirket okulları çok daha az öğrenci kabul ediyor ama yeteneğine güvendikleri insanları yetiştirip bünyelerine katıyorlar.

Beni en çok heyecanlandıran parfüm

Serge Lutens’in “Feminite du Bois” parfümünü tasarlamak isterdim. Beni en çok heyecanlandıran parfüm olabilir. Daha önce onun gibi ruh halimi iyi anlamda aniden değiştiren bir parfümle karşılaşmadım. Elbette farklı şeyler deniyorum, kullanıyorum ama hala onun dünyanın en iyi parfümlerinden biri olduğunu düşünüyorum. Beyaz çiçeklere aşık biri olarak Carnal Flower’ı söylemezsem haksızlık etmiş olurum. Teknik olarak tasarımı çok zor bir parfüm çünkü her detayı en ince ayrıntısına kadar çalışılmış ve asla koku yanlış bir yöne gitmiyor. Kusursuz bir parfüm.

Sancılı süreç

Bir parfüm tasarlarken özellikle denenmemiş ve farklı bir şeyler ortaya koymak istiyorsanız tasarım aşaması oldukça sancılı geçiyor. Her ne kadar bir parfümün şekillenme süreci zor olsa da keyifli tarafları da var. Hayal ettiğiniz tasarıma yaklaştıkça mutlu hissediyorsunuz ve bir yandan farklı şeyler deneyip sonucu beklemek çok heyecanlı oluyor.

Parfümeri başka bir yöne doğru değişim gösterdi

Son yıllarda çok sayıda niş Türk parfüm markası piyasaya çıkıyor. Genel olarak ülkemizdeki niş parfüm sektörüne şöyle bakıyorum. Niş parfümeri önceden olfaktif bir ifade sanatıydı. Bir hikayesi vardı, samimiydi. Çünkü parfümeride niş kavramına ön ayak olanlar bunu fanatizmle yapıyorlardı ve ne yapacaklarını çok iyi biliyorlardı. Artık niş parfüm gibi bir sektörün olduğuna inanmıyorum. Parfümeri başka bir yöne doğru değişim gösterdi. Birçok marka hala bu kavramı kullanıyor ve bunun değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Parfüm lüks tüketimden bir aksesuara dönüştü diyebilirim. Herkesin çantasında mutlaka bir parfüm var, herkes farklı kokmak, fark edilir olmak ve arzulanır olmak istiyor. Bundan dolayı şu an fazlaca yoğun, agresif ve detayları üzerine az düşünülmüş parfümlerle karşılaşıyorum. Elbette muhteşem işler de kokluyorum, koklarken heyecan duyduğum parfümlerle de karşılaşıyorum ama çok nadir.

Ali Mert Alan