Bugün bazı parfüm kullanıcıları tarafından koku güzelliğinin bile önüne geçen bir öncelik olan kalıcılık mevzusuna değinelim. Öncelikle benim görüşüm bir saat kokan parfüm elbet kimseyi memnun etmez fakat makul performans değerleri ile hem kendimizi hem çevremizi rahatsız etmeden güzel güzel kokmamızdan yana.
Parfüm dünyasında kimi kullanıcılar basamakları açık parfümle çıkmaya başlayıp sonrasında yollarına designer ve niş parfümlerle devam ediyorlar. 3-5 gün kalıcı açık parfümlerin performanslarından memnun olup aradıkları kaliteyi bulamayanlar aynı performansı orijinal parfümlerde bulamadıklarında hayal kırıklığına uğrayıp verdikleri paranın karşılığını alamamaktan yakınıyorlar.
Oysa ki bir tarafta reklamlarında sadece 3-5 gün kalıcılığı vurgulanan açık parfümler varken diğer tarafta kalıcılık vs. vurgusu yapılmayan, sadece tanıtımına milyon dolar harcanıp dünyaca ünlü mankenler ve ünlülerle lansmanı yapılan moda devi markaların parfümleri var. Bu markalar ve parfümlerin bir marka değerleri var ve bu değerleri kokularının kalıcılık veya duyulumları ile almadılar öyle bir iddiaları da yok. Siz bir Chanel Sycomore aldığınız zaman kalıcılık, fark edilirlik değil bir Chanel almış oluyorsunuz.
Bir sahnesinde bir şişe Clive Christian sıkan bir assolistin veya zengin bir hanımefendinin Cartier’e gidip milyon dolarlık mücevher alışverişinden sonra kendisine hediye edilen parfümden performans vs beklemek gibi dertleri olmaz. Yani bunlar lüks oyuncaklar gençler, bunların hepsinde performans aramak havyarla karın doyurmaya çalışmak gibi bir şey. Bu ayrımı iyi yapabilirsek “şu kadar para verdim ama akşama kadar kokmuyor” gibi sıkıntılarınız olmayacaktır.
Adem Erbay