Sadece dolu bir salon ve güçlü tezahüratlarla kendisi ve takımının emeğinin takdir edilmesini bekleyen koç Obradovic’in sitemini hafife almamak lazım.
Ligdeki Anadolu Efes maçı ardından Zeljko Obradovic şu açıklamayı yaptı: “ Taraftar adına da çok üzgünüm. Pazar günü, çok uygun bir maç saatiydi. Euroleague’de elde ettiğimiz başarıdan dolayı hem takdir hem de destek vermek için çok güzel bir fırsattı. Gelenlere teşekkür ediyorum, gelmeyenler için de çok üzgünüm. Taraftarlardan, onlarla olan bağın ne kadar önemli olduğundan sürekli bahsederim. Bugün gelmemeleri acaba Türkiye Ligi’ne değer vermemeleri anlamına mı geliyor, bunu merak ediyorum. Herkes Fenerbahçe’ye her alanda saygı duyulmasını istiyor. O yüzden rakip kim olursa olsun her seferinde gelmeleri gerekiyor. Bu kulübün mü 25 milyon taraftarı var, neredeler? Bu beni gerçekten çok incitti, çok üzüldüm. Hiç unutmayacağım bir gün.”
Türkiye Basketbol Lig’i hiç olmadığı bir zenginlik içerisinde… Avrupa’nın en iyi iki koçu şu an Türkiye’de. Bu iki koçun gelmesiyle kaliteli pek çok oyuncuyu da sahada izleme şansına sahip basketbolseverler. Ancak biz bu koçları Türkiye’de izlemeyi ya da Final Four’da bir başarı elde etmeyi bugün ne kadar hak ediyoruz?
Maç yerine Whatsapp’ta muhabbet
Anadolu Efes’in Fenerbahçe Ülker ile Top 16 ikinci yarısında Ülker Sports Arena’daki maçını salonda izleme fırsatı yakaladım: Avrupa’nın (hatta bence dünyanın) en iyi iki koçu şahane bir basketbol salonunda aynı sahada, aynı karede. O maçtan unutmayacağım tek an ise ikisinin eş zamanlı oyuncularını haşlaması… (Ne de olsa yakışıyor)
Fakat tribündeki manzaralar basketboldan fazlasıyla uzaktı. Yanımdaki Fenerbahçe Ülkerli maç boyunca Whatsapp’tan arkadaşları ile yazıştı. Pota arkasındaki ve tribündeki taraftar grupları futbol maçı havası verdikleri salonda arada bir Galatasaray’a küfrediyorlardı. Salona yukarıdan baktığınızda aslında TV’den maç izleme havasındaydı tribünlerin yarısı. Üçte biri boş olan salonda seyirci reaksiyonları ise sadece maç berabere olunca kendisini gösterdi.
Pana’nın inanılmaz tribünü bir şansızlık (mı?)
Evet Anadolu Efes’te de durum çok farklı değil. (Real Madrid ile F4 için mücadele ettiği son iki maçı saymazsak) Sezon boyunca şöyle böyle dolu ve artık yenilenmesi gereken bir salonda rakipleri ile mücadele etti, etmeye de devam ediyor. Ancak Anadolu Efes’in öne çıktığı noktalar basketbol kültürüne sahip, hakeme nerede ne zaman baskı yapması gerektiğini bilen ve futbol kültürünü içerisinde barındırmayan seyircileri.
Anadolu Efes bir yana… Obradovic 13 yıllık bir Panathinakos macerasına bir yıl ara verdikten sonra Fenerbahçe Ülker’e geldi. Pana’nın sahip olduğu taraftar ve tribün kültürünün dünyada da bir eşi yok. Her maç ağzına kadar dolu ve baskebol ateşinin yandığı bir salon. Koç Obradoviç ile Alvertis’in kaptanlığındaki Pana ise, bu tarifi mümkün olmayan desteğe (sadece Avrupa’da) 5 Euroleague şampiyonluğu ile karşılık vermeye çalıştı. Yani Obradovic’in açıklamasını bir de bu pencereden okumak önemli.
Obradoviç bu takdiri hak ediyor
Günün sonuna geldiğimizdeyse sadece dolu bir salon ve güçlü alkışlarla takımı ve emeği için takdir bekleyen Zeljko Obradovic’in üzüldüğünü görmek çok can sıkıcı. Umarım önümüzdeki yıl Fenerbahçe Ülker taraftarı bu açığı hem Türkiye Basketbol Ligi’nde hem de Euroleague’de telafi eder. Ve basketbol kültürünü Ülker Sports Arena’da oluştururlar.
Obradovic’in oyun içerisindeki tutkusunu, basketbola karşı sevgisini ve kazanmak için yaşadığı hırs ile motivasyonunu sadece bir molada O’nu izleyerek anlayabilirsiniz. Ve bence biz de (hangi takımı tuttuğumuzun önemi yok) basketbolseverler olarak kendisinin tutkusuna, sevgisine, hırsına ve motivasyonuna ortak olmalıyız. Çünkü Obradoviç (en hafifinden) bunu hak ediyor.
Kağan Konçak – kagan.koncak@gmail.com