Türkiye’nin niş parfüm alanında dünya markası haline gelen markası Nishane’de hareketlilik bitmiyor. Markanın kurucuları Mert Güzel ve Murat Katran dünya çapındaki başarılarının haklı gururunu yaşarken Nishane’nin satıldığı ülkelerdeki lansmanları ziyaret ederek bu seneyi bir anlamda dünya turuyla tamamladılar. İkiliyle hem X koleksiyonlarını hem de yurtdışında insanların onlara olan ilgisini konuştuk.

Biz çalışmalara 2010 yılında başlamıştık ama resmi kuruluş tarihimiz 2012. Dünya çapındaki paydaşlarımızla Milano’da 10. yaşımızı kutlamak istedik. 2022 yılında koleksiyon hazır olmadığı için bu kutlamayı 2023 yılının Mart ayında gerçekleştirebildik. Nishane’nin 10. yılını uzun yıllardır birlikte yol yürüdüğümüz her kıtadan distribütörlerimizle, dostlarımızla kutladık. Pek çok markanın öne çıkan tek parfümü var ama bizde bu sayı birden fazla. Bizim beş tane bestseller’ımız var. Markamızı takip eden insanlar, parfüm influencerlar’ı ve gazetecilerin de yorumları bu yöndeydi.
X Koleksiyonu
10. senemizde öne çıkan beş tane parfümümüzü ünlü parfümörlerle yeniden yorumladık. Cécile Zarokian, Miroslav Petkov, Julien Rasquinet ve Anne Flipo’yla çalışarak X koleksiyonumuzu ortaya çıkarttık. X koleksiyonunda da parfümlerin ilk hallerinin sahip olduğu DNA’yı koruduk. Sadece Hacivat X de biraz o DNA’nın dışına çıktık. X koleksiyonu bizim 10. yılımızı temsil ediyor. Sonrasında dünyanın dört bir yanında ürünlerimizin satıldığı butikler X lansmanları yaptılar. Bunu görmekte bizi gururlandırdı. 2024’te X koleksiyonuna Dominique Ropion’un imzasını taşıyan Tuberoza X’ı ekledik, çok incelikli bir iş çıkarttı. Onun gördüğü ilgi de bizi mutlu etti. İlerleyen dönemde de X serisinde sürprizlerimiz olabilir.
Sadelik en büyük lükstür
Geçtiğimiz yaz başında sucul, aquatik parfümlerin ustası Alberto Morillas’la Deziro’yu yaptık. Üzerinde 10 ay çalıştık ve kafamızdakiyle örtüşen bir sonuç aldık. Alberto’yla ilk konuştuğumuzda “Öyle bir aquatik koku yapalım ki yıllar sonra en iyileri arasında anılsın” dedik. Pürüzsüz, temiz, rahat ve sucul notaların özü bir parfüm arzuluyorduk, ortaya çıkan sonuçta istediğimiz gibi oldu. Bu parfüm de genel olarak oldukça beğenildi ama kokuyu basit bulanlar da olmadı değil. Dediğimiz gibi Deziro için sade ve pürüzsüz bir parfüm ortaya çıkarma arzusuyla yola çıkmıştık. Bazen sadelik en büyük lükstür.

Hissetmezsek yapmıyoruz
Niş parfüm alanında dünyanın zirve markalarından biriyiz. En gözde, en popüler ve adını duyurmak isteyen parfümörler bizimle iş birliği yapmak istiyorlar. Biz her birine yeni çıkarmak istediğimiz parfümlerle ilgili brief’ler veriyoruz. Ama kolay tatmin olmuyoruz her parfüm için uzun süre çalışıyoruz. Sadece bir ürün çıkarmak için parfüm yapmıyoruz kafa yoruyoruz. Bazen tasarladığımız bir kokuyla ilgili anlık olarak heyecanlanıyoruz birkaç hafta onu kullanıyoruz sonunda aynı heyecanı hissetmezsek onu rafa kaldırıyoruz. İçimize sinen parfümleri insanlarla buluşturuyoruz. Başarı çıtası yükseldikçe önceki yaptıklarımızı geçmenin daha zor olduğunun farkındayız. Şimdiye kadar yaptıklarımızın daha ilerisine gitmek istiyoruz. Kendimizle yarış halindeyiz. Şimdi üzerinde bir buçuk sene çalıştığımız yeni parfümlerimiz var, eylül ayında Cannes’da onların lansmanını yapacağız. Çok ciddi sanatsal göndermelerle, değişik sürprizlerle farklı bir konseptte yeni ürünlerimizi insanlara sunacağız.
Rockstar gibi
Evet, geçtiğimiz sene ve bu yıl ürünlerimizin satıldığı ülkelerde markamızın distribütörlerinin lansmanlarına katıldık. Beş kıtada çeşitli ülkelere yolculuklar yaptık. İnsanların bize olan ilgisi ve alakası muhteşemdi. Kendimizi rockstar gibi hissettik. Hani bir müzisyen hiç bilmediği bir ülkeye konsere gider sahnede onun şarkısını tüm izleyiciler hep bir ağızdan söyler ya bu onun gibi bir his. Bizim eski koleksiyonlarımızdan parfümlerimizi getirip onların detaylarını unuttuğumuz hikayelerini bize anlatıyorlar. “Burada şu parfümünüz yok lütfen o da olsun” diyenlerde oldu parfüm şişelerini bize imzalatanlar da. Biz bu işe sıfırdan başladık, her oturduğumuz toplantıda Nishane’yi ve felsefemizi anlatıyorduk. Neler yapacağımızı ve vizyonumuzu insanlarla paylaşıyorduk. Bunu çok yaptık hiç de yorulmadık aynı zamanda da çok emek verdik. Yıllar içinde kendimizi anlatmamıza gerek kalmadı. Dünyanın farklı ülkelerinde insanlar bize bizim hikayemizi anlatıyorlar ve sorular soruyorlar. Bu da bunca yıllık emek ve alın terinin karşılığı olarak bizi harika hissettiriyor. İnsanların sevgisi, markaya olan aidiyetleri bizleri gururlandırıyor.
Ali Mert Alan