Mankenlere vitrin olamıyoz ki camekandaki naylon iskelet olalımda ateşlerinden yanalım.O kodumun boyalarını bi silsen yüzünden var ya tatavası kopmuş yaygara gibi kalırsın. Zaten petshoptan satın almadıkları hayvanı bile sevmez bunlar. Giderler koftiden bi piçin kredi kartına 12 ay taksitle bayılırlar her gece. Biz elimizle o kalp işaretini yapmayı bilmiyoz ama duvara on numara çizeriz kalbi kiremitle. Köfte ekmek oldu hamburger. Patates kızartmasına da cips dediler. Çaya da ingilizce ‘ti’ adı koyunca medeni oldu bu aveller.
KENTSELE DÖNÜŞMEYEN GECEKONDU ÇİMENTOSUNDAN GELİYOM BEN. Belki de harbiden çok geri kafam ama sabah 8’de martılarla bir uçuyo kafam, martı ne mi? Martı; CAN YÜCEL ustanın dediği gibi denizin sokak çocukları ya onlar, o günden beri hastasıyım kurşuni kanatlı kuşların. Bi de havai fişek sallamıyolar mı gece vakti, o kuşlar çığlık çığlığa ağlıyo ya o zaman, sokayım diyom sizin eğlencenize. Markalı köpeğiyle gezerken sokak köpeği, markalı köpeğine yaklaşıyo diye tekme atan ibne, sokayım sevgine. Du alayım çakmağımı da yakayım tütünü, tamam şimdi bak bi aşk dediğin olay başlık parası gibi satılığa çıktıysa işsizliğinde hurdacıya iki mandala veya bi plastik kovaya verildiyse, kodumun internetinde sosyal ağ mastürbasyonistliği yapıp paylaşma AŞKI. Biz sevdiğimiz olunca öpmeyenleriz agacım, ha matiziz bazen, bazen de kene yok cepte yolsuzuz amma velakin, belde emanet gibi taşırız sevdayı.
Yener Çevik