İstanbul’da girmeniz gereken 7 tuvalet

filhakikat-girmeniz gereken 7 tuvalet4Malum, İstanbul’da yaşamanın zorunluluklarından biri yollarda olmak… Bu yolculuklar, Metrobüs ve Kartal- Kadıköy arası metro mesela, akla ne rock’n roll bir imaj getiriyor ne de Fransız usulü metro romantizmi; ama olur olmadık yerlerde çişimizin gelmesi her yolculukta karşımıza çıkan evrensel bir deneyim. İşte, İstanbul’da yaşamanın olmazsa olmazlarından, ince hesapların önemli değişkenlerinden tuvaletlerimizi sizler için kaleme aldım.

Tabii, bazı dışlayıcı kategorilerim var. Özellikle, otel tuvaletlerine girmedim; çünkü otel tuvaleti lükstür, temizdir, birbirine benzer, bu açıdan öyküsüzdür. Bir de, özgün ve başarılı örnekleri ayırabilecek kadar çok otel tuvaletine konuk olmadım. Bu kadar zengin değilim, bu kadar önemli değilim. Dolayısıyla, size İstanbul’un içinden, hayatın içinden tuvaletlerle gelmeyi hedefliyorum.

Bir diğeri de, bu en iyi tuvaletler yazısı değil; daha çok görmeniz gerektiğine inandığım tuvaletlerin yazısı. Bu tuvaletleri neden mi görmeniz gerekiyor? Hepsi için ayrı nedenlerim var.

filhakikat-girmeniz gereken 7 tuvalet27) Kabataş Sağlık AŞ

Malum, son 10 küsür yılımızı özetleyen sloganlardan biri “İnşaat ya Resullallah”. Kalkınanların baş tacı ettiği, kalkınmamızın baş tacı binalar, onları takip eden uzun yıllar borçlanmalar, inşaat zenginleri, malum bunların hepsi büyüyen Türkiye. Ancak, eğer kimse size kredi vermediyse ya da ev alamadıysanız, kalkınmadan payınızı alamadınız diye üzülmeyin. Kabataş’tan Dolmabahçe’ye yürürken karşımıza çıkan bu umumi tuvalet kalkınmanın zenginden fakirine bütün ülkemizi kucaklayan bir olgu olduğunu ispatlıyor. İnşaat sektörü sayesinde her etnik kökenden ve her gelir grubundan yurttaşın refah düzeyinin arttığını ortaya koyuyor.

Güleryüzlü personelle selamlaşıp rayihalar içerisinde hacet gidermeye yönelirken gelenekselle modernin kaynaştığı bir deneyim yaşıyorsunuz. Üstelik, bu küçük fakat hayati keyfin bedeli yalnızca 1 TL. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden metropol yaşamının kalitesini arttıran bir hizmet.

 

6) İnci Pastanesi

İnci Pastanesi birçok İstanbullu için romantik bir tüketim alışkanlığını ifade ediyor. O küçük masaları, tabureleri, muhabbetşinas personeli, lezzetli limonatası ve tadı yerinde profiterolleriyle, mesela İstanbul’a birkaç günlüğüne gelmiş akrabaları, yeni tanışılan sevgili adayını, ne biliyim ben işte değer verdiğiniz birilerini İnci’ye değil de nereye götürmeli? Neyse ki haldurhuldur yerinden edilen İnci Pastanesi, aynı sakin havası korunarak Mis Sokak’a taşındı.

Ben öyle İnci övenlerden değilim, severim; ama genel olarak size şöyle profiterol diye gazlamayacağım. Bu küçük ve hoş mekan, sizi hızla bir profiterol yemeye davet ederken, olur da yolunuz tuvalete düşerse Beyoğlu gezinizin çok daha rahat olabileceğini söyleyebilirim. Adab-ı muaşeret öğrenmek için ideal staj alanlarından olan İnci, tuvaletiyle de hem gözümüze hem gönlümüze seslenmeyi başarıyor.

filhakikat-girmeniz gereken 7 tuvalet5) Kadıköy Yeraltı Tuvaleti

Kadıköy Beşiktaş iskelesi ile PTT’nin arasında kalan bu tuvaleti, özellikle yeraltı edebiyatı okurlarına ve Zeki Demirkubuz filmi hayranlarına tavsiye ediyorum. İstanbul’un arka sokaklarına, günah gecelerine ve aranan simalarına dair birçok bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.Bukowski’yi kızartıp bozartacak şiirler, Freud’u ayağa dikecek fanteziler, bu tuvaletin duvarlarının doğal ürünü. Çıkışta Kadıköy Gazetesi’ni ücretsiz alıp yerel gündemi takip etmek de cabası.

4) Gezi Parkı WC

Normalde burası değil ilk 7’ye, ilk 20’ye bile girmezdi. Ancak, Haziran İsyanı’ndan sonra mutlaka girmeniz gereken bir tuvalet artık; çünkü tarih kokuyor. Tuvalet, Haziran İsyanı’nda kamulaşmıştı, isteyen istediği kadar para bırakıyordu. Divan başta olmak üzere çevredeki birtakım oteller de, daha nezih tuvalet arayan anal karakterler için kapılarını açmıştı. Ancak, Gezi Parkı olayın kalbindeki tuvalet olarak hafızalardaki önemini koruyor.

İşinizi gördükten sonra Suriyeli göçmenlerin, dersten kaçmış lise öğrencilerinin, yalnız ihtiyarların, işsizlerin, üniversite gençlerinin, önemli bir konu konuşan sevgililerin arasında havuza ve fıskiyelere bakıp hayatın anlamı üzerine düşünebilir, çimlerin üzerinde ayakkabılarınızı çıkarıp güneşin ve rüzgarın tadını çıkarabilirsiniz. Tuvalet dışında bütün bu anlattıklarım, inanılmaz ama, bedava.

 

filhakikat-girmeniz gereken 7 tuvalet5

3) Taksim Burger King

Taksim ahalisiyle meydan işletmecileri arasındaki tuvalet savaşları sonsuza kadar sürecek. En son Simit Sarayı tuvaletleri şifrelemişti. Burger King’ler olsun, diğer zincir restoranlar olsun, sıkışmış beleşçi avarelere karşı zaman zaman savaş açtı; ancak burada son durum ne bilemiyorum. Gene de, bir kere olsun burada işemediyseniz, kendinizi İstanbulludan sayabilir misiniz?

Parasıyla rahat rahat görürüm işimi diyenler için hemen karşı sokakta camiinin tuvaleti var. Dostluk barış ve kardeşliğin kutsadığı bu ortam, Taksim esnafıyla karşılaşmak ve kaynaşmak için ideal.

filhakikat-girmeniz gereken 7 tuvalet32) Galata SALT

Yoksa siz hala SALT’a gitmediniz mi? Sanatçılar, entelektüeller, hocalar, öğrenciler, hepsi orada. Caz yeşilinden kütüphanesine havalı banka olmaya yemin etmiş gibi görünse, söz konusu kart aidatı oldu mu sizi ananızdan doğduğunuza pişman edecek Garanti Bankası’nın okumaya yazmaya meraklı kitlelere ufak bir hediyesi SALT.

Sanat, kültür, kent, mimari, tarih gibi konularda gayet güzel bir arşivi var. Bununla beraber, çeşitli güncel sanat etkinlikleri de gerçekleşiyor. Mekan, kol gibi fiyatları olan bir kafe-restoran gibi bir olmazsa olmazın yanı sıra, sigara içilebilecek bir aralık da barındırarak entelektüelin kendinden geçmişinin yüzünü güldürüyor.

Gördüğünüz gibi, son 2’ye geldiğimizde, tarihsellik kadar estetiği de öne çıkarmaya başladım. SALT’ın tuvaleti bu açıdan bir şaheser… İşerken kendinizi daha değerli hissedecek olmanız bir yana, bir enstalasyon olarak çeşme tekinsiz sosyallikler ve postmodern temizlikler vaat ediyor. Tekrar tekrar girmek isteyecek, Pera’ya farklı gözlerle bakmanızı sağlayacak bu işeme deneyimi için yeri geldiğinde güzergahınızı değiştireceksiniz.

1) Boğaziçi Üniversitesi Albert LangHall

Şaşırdınız mı? Hayır, hiç şaşırmayın, burası artık uluslararası kabul görmüş bir tuvalet. Geçenlerde bu salonda konuşma yapmaya gelen dünyaca ünlü sosyolog Wacquant da bu tuvaleti överek başlamış anlatmaya.

Bir üniversite tuvaletini işaret ederek birçoğunuzu dışarda bıraktığımı düşünmeyin. Boğaziçi, çeşitli vesilelerle temas edilebilen, mahallelisinden beyaz yakalısına birçoklarına açık bir yerdir. Klasikleşmiş Çarşamba konserlerinden, bankaların motivasyon eğitimlerine, bir politik toplantıdan bir akademik konuşmaya bambaşka nedenlerden yolunuz buraya düşebilir.

Konforlu ve temiz, ve ücretsiz, bu tuvaletin en büyük handikapı, yalnızca etkinliklerde kullanılabiliyor olması. Yani, Hisar’a bir hava almaya gelmişken uğramak isterseniz kapıdan dönebilirsiniz. Ancak, sizi salondaki etkinlikleri takip etmeye teşvik edecek kadar iyi bir tuvalet onu da deyim. Çıkışta da Boğaziçi’nin sakin ama canlı, bir o kadar da liberal ortamında, Boğaz’a karşı çay keyfi yapabilirsiniz, daha ne olsun.

Tabii ki fazlasıyla öznel bir liste oldu. Kentin merkezine fazlaca odaklandık, çevre çeperde kalan güzide tuvaletlerimize değinemedik. Galata Kulesi çevresi vakasını değerlendiremedik, Sivas’ın sesini yeniden hatırlama fırsatımız olmadı. Ancak, bitirirken gene de şunu hatırlatabiliriz: Biz sokakta oldukça tuvaletlere de ihtiyacımız olacak.

Musa Acar

Musa.acar.yasiyor@gmail.com

Not: Fotoğraflar temsilidir, mekanlara ait değildir. Sonra “Biz buralara gittik, fotoğraflardaki yerlere benzemiyordu. İşerken, sıçarken mutsuz olduk” demeyin.