Günün yorgunluğuna ayılalım

by Anya Garienchick

Manifesto değil kitlelere hitaben,
Açıklayıcı bir metin de değil esasen,
Nacizane, sadece dostlara cevaben.

Politik bir duruşumuz yok zaten söz politika ya da siyasilerden açıldığında artık ağzımızdan fışkıran şeyler sadece küfür olmaya alışa-gelmişiz. Dünya kupasındaki tavrımızdan göreceksiniz ki futbol sevmeyiz, takım tuttuğumuz falan da yok zira bütün fanatikliklerden izole etmişiz kendimizi.

Günün sarhoşluğunu atmak için açtığımız kapının ardında bizi bekleyenler; önümüzdeki biramız belki tonikli cinimiz ya da viskimiz, yanımızda izleyecek bir-iki kurmaca çizgi filmimiz. Ekranda izlediğimiz devekuşu ve çakalı o güne kadar defalarca kez tekrar tekrar yaşamışız zaten, bildiğimiz halde başımıza gelenleri günün özetine tekrar bakıyoruz, içkiden bir yudum daha.

Ortamızda – belki o akşam hasbelkader bir dost, tanıdık biri çıka-geldiyse ya da barda tabure denk getirdiysek – muhabbetimiz var “sadece”.

Ha yok, yalnızları oynamıyoruz ama biliyoruz ki damsız da gelsek, sapsız da gelsek birileri vardır elbet. Bir başka ihtimalle – bir başka arkadaşın deyişiyle fenomen bir canlı – kediler var sosyalleşecek.

Daha dün selamlaşmışız ama yeni havadisler var, iki laf, bir yudum daha.

Ama o öyle değildi de, şu burada olmamalıydı da aslında, bunun yeri burası da falan – tartışmanın kelime kökünde tartmak vardır der güzel bir dost – bir yudum daha.

Ah şu kadınlar, ah bu adamlar. A’maan, unut gitsin, sattım dünyanın anasını, yerler. *Çlink* Bir yudum daha.

Aaa! Hafta sonuymuş meğer. Bir-iki doğum yılı dönümü kutlaşması, bir-kaç dostun hafta içi kaçırdığı olaylara kadeh kaldırması, üf! Ne kalabalık yahu, sigaradan bir fırt, içkiden bir yudum daha.

Sonra biraz “konser varmış Leyla’da, Kedi’de, Arsen’de, hadi kop-kopa gidelim”, “Dur şunu bitirelim de öyle kalkalım”, bir yudum daha.

Yudum yudum, nefes nefes biraz daha hayat. Biraz daha biz.

Çok güzel bir arkadaş söyledi tartışmanın ortasında, “olay aslında hayat boyu birlikte olmak değil de, birlikte geçirdiğin zamandır hayat”.

Tek bir anlam oluşa-geldi açtığımız günden beri, onunla kullanıyorum: “Günlük, hayat yer. Jurnal.”

Erkan “Metallien” Duygun