Evet gençler bu akşam geçtiğimiz gün vefat eden Issey Miyake ve parfümü L’eau d’Issey’den bahsedelim. Issey Miyake 1938 yılında Hiroşima’da doğuyor. Henüz 7 yaşındayken atom bombası kabusunu yaşıyor ve olaydan 3 sene sonra radyasyon yanıkları yüzünden annesini kaybediyor. Gönlü moda tasarımı okumakta olsa da savaşın hemen sonrasında Japonya’da öyle bir kurum olmadığı için grafik tasarımı bölümünden mezun oluyor. Fakat içindeki moda aşkı ağır basıyor ve soluğu Paris’de Guy Laroche’un ustasının yanında alıyor. Burada bir süre çalışan genç Issey 68 kuşağına ayak uydurarak isyankar moda geçip bir süre sokaklarda pankart taşıyor. Bir süre sonra isyankarlığı bir kenara bırakıp bu sefer de Hubert de Givenchy’nin yanına işe giriyor. 1969 yılına gelindiğinde New York’da Geoffrey Beene’nin yanında 6 ay çalıştıktan sonra Tokyo’ya dönüp kendi adına bir moda tasarım stüdyosu açıyor.
Klasik Japon kumaşlarını gene klasik bir Japon sanatı olan origamiyle birleştirerek daha önce görülmemiş bir stile ev sahipliği yapmış oluyor. Sadece kumaşlardan değil lastik, kâğıt, deri, poliüretan gibi değişik materyallerden de moda tasarımı yaparak adının Paris ve New York’da duyulmasını sağlıyor. Shiseido şirketinin başkanı Yoshiharu Fukuhara ile görüşerek markaya çeşitlilik getirmek için bir parfüm çıkarmak istediklerini ileterek anlaşma yapıyorlar. Fakat Issey, çocukken yaşadığı atom bombasından dolayı soluduğu yanık kokusu yüzünden parfüm ve kokulu şeyleri sevmeyen bir insan.
Parfüm projesinin başındaki isim olan Chantal Roos Issey’e parfümün nasıl kokmasını istediğini sorduğunda “su gibi koksun” cevabını alıyor. Önüne koyulan onlarca numuneyi beğenmiyor Issey. Ross bir davette Issey Miyake hayranı olan Jacques Cavallier ile karşılaşınca işler yoluna girmeye başlıyor. Cavallier kolları sıvayıp kendisinin ilk bilinen parfüm formülü olan L’eau d’Issey (Issey’in suyu) oluşturuyor. Issey’den olumlu not alan parfüm Japon kaligrafisinde dikine bir fırça darbesini çağrıştıran şişeye koyulup satışa hazır hale geliyor. Sıvısının da su renginde olmasını istediği için renklendirici madde kullanılmıyor. Parfüm yıllar geçtikçe kült haline gelip milyonların beğenisini kazanıyor.
RIP sevgili Issey.
Adem Erbay
Not: Parfümlerin, markaların hikayelerine ve kokulara dair pek çok bilgiye ulaşmak için henüz okumadıysanız Vedat Ozan’ın kitaplarına bu linkten ulaşabilirsiniz.