Contes de Parfums’den Sevilla nefis bir melodi gibi

Contes de Parfums’ün Sevilla isimli parfümü, markanın “Cities Collection” isimli şehir koleksiyonundan. Parfümörü Jean-Christophe Hérault. 2022 tarihli parfüm ana karakter olarak temiz miskli bir beyaz çiçek parfümü.

Önce bir notalara bakalım, sonra da nasıl bir parfüm olduğuna.
Tepe notalar: beyaz çay, temiz çarşaf, bergamut yağı
Orta notalar: neroli, yasemin, portakal çiçeği
Dip notalar: misk, kaşmir, sedir


İlk spreyle birlikte, o enfes kocaman tazelik sizi içine çekiyor. Özellikle temiz çarşaf akoru gerçekten işini mükemmel yapıyor, kendinizi o yeni yıkanmış tertemiz çarşaflı yatakta hissettiğiniz gibi rahat ve güvende hissediyorsunuz anında. Bergamut yağı da hafif acımsı bir narenciye etkisiyle, bence en önemli dokunuşlardan birini yapıyor. Parfümün tam kalbi beyaz çiçeklere ait. Neroli & portakal çiçeği benim burnuma yasemine göre daha baskın geliyor. Yasemin daha çok eşlikçi gibi, bir puzzle’ı tamamlıyor sanki. Beyaz çiçek buketinin eksik parçasını. Parfümler söz konusu olduğunda bir “beyaz çiçek insanı” olduğum söylenemez. Ama Sevilla ilk andan itibaren kesinlikle tüm bariyerlerimi yıktı geçti. Denediğim an itibariyle, yumuşak, feminen ve aynı zamanda klas bulduğum bir parfüm oldu. Tabii ki bu etki, misk, sedir ve kaşmirin yukarıdaki notalarla harika uyumu ile de ilgili olsa gerek. Beyaz çiçek parfümleri ile genel olarak aranız iyiyse, o zaman da yine sizi kalbinizden vuracaktır.


Kuruyuşunda, çok çok az bir tatlılık, yumuşaklık, kadifemsilik ekleniyor kokuya ve fakat hala taze kalmayı başarıyor, üstelik beyaz çiçeklerin zarafetini de kaybetmeden. Tende kaldıkça, tüm notaların üzerine tek tek basan bir piyanistin eseri gibi dışarı nefis bir melodi şeklinde yayılıyor. “Cities Collection” serisinde çok güzel başka parfümler de var tabii fakat Sevilla ilk anda beni en çok etkileyen parfüm oldu. Tüm mevsimlere, geceye gündüze, nerdeyse her okazyona uyan, sevmesi de kullanması da kolay bir parfüm. İmza parfümü olabilecek nitelikte. Kendine özgü kompozisyonu ile diğer temiz/miskli parfümlerden kendini sıyırmayı başarıyor. Eğer Sevilla bir renk olsaydı, o kesinlikle parlak bir beyaz olurdu. Deneme şansınız olursa mutlaka deneyin derim.

Son sözleri parfümün kendi tanıtımındaki Sevilla şehrinin tasviri ile ve parfümün hissettirdiklerinin ne kadar paralel olduğunu zihnimizde canlanmasına bırakalım. Buyrunuz: “Aniden bastıran ilkbahar yağmuru sonrası Sevilla’daki her şey temiz ve fresh. Güneş kendini gösteriyor, dar kaldırım taşlı sokakların, beyaz badanalı duvarların olduğu sokakların üzerinde parlıyor. Nemli ve parlak renkli ahşap kapılar ile evlerin panjurları güneş ile ısınıyor ve bu topraksı duyguyu buram buram etrafa yayıyor. “

Ayşegül Karaçivi