Anatoline, güzel parfümleriyle dikkat çeken bir marka. Yolculuğuna sessiz sedasız devam eden ve ilhamını Mezopotamya’dan alan parfümevinin hikayesini kurucusu Halil Özer’den dinledik.
Tiyatro bölümü mezunuyum; dramatik yazarlık okudum ve arthouse film yönetmeniyim. Bu dünyaya hikâye anlatmaya geldiğimi düşünüyorum. Filmler ve kokular benim bütün hayatımın kısa özeti gibi. Sinema perdesinden anlatamayacağım hikâyeleri, şişenin içindeki o sihirli koku notalarıyla anlatmak için Anatoline parfüm markamı kurmaya karar verdim.
İpek yolundaki kervanlar
Markama ait parfümleri henüz koklamamış bir parfüm meraklısının ilk olarak Hattusha’yı koklayarak Anatoline’le tanışmasını isterim. İlk kokladığınızda İpek Yolu’ndaki kervanların taşıdıkları ipeklerin zarafetini, gökyüzünü, yolculuğu… Hattuşa’da bir tüccarın elinden yere dökülen o ipeklerin arasından düşen paçuli yapraklarının eşsiz kokusunu duyacaklar.
Kendini anlatmak zor
Türkiye’de bir parfüm markası kurmak ve onu devam ettirmek zor. Ülkemizde parfüm sektörü yolun çok başında ve Niche ile Designer farkı bile henüz tam bilinmiyor. Ve maalesef günümüzde kavramların, tanımların altı çok çabuk boşaltılıyor. Tamamı sentetik hammaddeler ve replika tasarımlarla ortaya çıkan ve de kendisini niş olarak tanımlamaktan çekinmeyen markalara sahibiz. Bu anlamda en büyük zorluk niş bir parfüm markası olduğumuzu anlatmak. Yüksek kalitede hammaddelerle, usta parfümörlerle orijinal kreasyonlar tasarladığımızı anlatırken maalesef müşterilerimiz altı boşaltılmış tanımlar, kavramlar yüzünden bizi anlamakta zorlanıyor. Zamanla bu sorun aşılacaktır diye düşünüyorum…
Kılıçlara ve miğferlere dokunmak
Kısa bir süre önce “The Antique” koleksiyonumuzda üç yeni parfüm çıkardık. Phrygia için o eski zamanlarda Kibele için flütlerle çalınan, davullarla eşlik edilen gizemli bir ezginin peşine düştük. Ephesus için Ege’deki Antik Çağ ormanlarının içinde dolaştık, yapraklara dokunduk, çiçekleri kokladık, ağaçların gövdelerinde dinlendik. Troia tasarımımızda ise meşhur Troya savaşına uzaktan da olsa bakmaya çalıştık. Şehri yağma için kuşatan Atinalı Akha ordusuna karşı direnen Troyalı savaşçıların ve de onlara yardıma gelen Hititli, Likyalı askerlerin kalkanlarına, kılıçlarına, miğferlerine dokunmaya çalıştık…
Bir hayalim var
Her şeyden önce ben bir sanatçıyım; tüccar değilim. Günümüzde markaların tek bir stratejisi var, daha çok para kazanmak. Benim ise tek bir hayalim var; yaşadığımız bu topraklarda, bizden önce var olmuş halkların kültürlerine, inançlarına, dillerine, sanatlarına dair birkaç dize söyleyebilmek… Bu nedenle parfümlerimi yapıyorum, insanlara sunuyorum ve gerisini onlara bırakıyorum.
Ali Mert Alan