Aggressivo: Tribün çocuğuyuz, yokluğu biliriz

aggressivo

Ülkemizde taraftar, tribün kültürüne dair ürünler ortaya çıkaran markaların sayısı her geçen gün artıyor. Bunlardan biri de ‘Aggressivo’… Kulaktan kulağa ismini duyuran markanın bütün yükünü Uğur Okay üstleniyor.

Ülkemizde taraftar, tribün kültürüne dair ürünler ortaya çıkaran markaların sayısı her geçen gün artıyor. Bunların bir kısmı uzun soluklu olmasa da nihayetinde Türkiye’de sokak kültürüne dair tişört, sweatshirt almak isteyen insanları yabancı markalara mecbur bırakmıyorlar. Beş sene önce bu yolda harika işler çıkaran Ultras Project isimli üç arkadaşın kurduğu bir giyim markası vardı. Maalesef artık yoklar ama son yıllarda bu kulvarda dikkat çeken Aggressivo isimli başka bir oluşum var. Üç yıl önce de sayfalarımızda konuk ettiğimiz marka o günden bugüne epey yol aldı. Portföylerini genişlettiler. Sadece Türkiye’ye değil, dünyanın dört bir yanında onların etiketlerini taşıyan ürünlere talep var. Onlar, amatör ruhla başladıkları bu işe yine amatör ruhla ama daha da profesyonel bir şekilde devam ediyorlar. Arkalarında da kalabalık bir ekip yok. İşin bütün yükünü Uğur Okay üstleniyor. “İlk başta iki kişiydik ama ürünlerimizi alanlar bizi sahiplendi. Kayseri’den, İzmir’den, Diyarbakır’dan ürünlerimizi alanlar arkadaşlarına da söylüyor. Kısacası kalabalık bir aileyiz” diyen Okay, yoktan var ettiği giyim markasını anlattı.

ALTERNATİF SUNMAK İSTEDİK

‘Ultras’ mantalitesi Batı’dan bizim ülkemize çok geç geldi ya da bunu anlamakta geciktik. Hâlâ da bunun Türkiye’de hakkını veren yüzde 100 bu düşünce yapısında olan bir oluşum yok. E hal böyle olunca ülkemizde bu tarz giyinmeyi sevenlerin alışveriş yapabileceği bir marka da yok. Böyle bir marka olmadığı için de bu kafadaki insanlar Avrupa’daki tribün kültürüne ait markalardan alışveriş yapmak zorunda kalıyorlardı. Bu bir nevi mecburiyet gibiydi. Bu markaların ürünlerinin fiyatlarını da her keseye uygun değil. Biz  bunun önüne geçmek, insanlara farklı bir alternatif sunmak ve bu tarzı sevenlere hitap etmek amacıyla yola çıktık.

HOBİ OLARAK BAŞLAMIŞTI

Bu işe hobi olarak başladık, ilk dönemlerimizde dört ya da beş ürünümüz vardı, Zamanla ürün sayımızı arttırdık ve daha da kaliteli ürünler ortaya çıkardık. Şimdi ürün yelpazemiz oldukça geniş ama yeterli mi? Daha iyisi olacak diyebilirim. Artık insanlar maç dışında da giyebilecekleri ürünlere yöneliyorlar. Bizim amacımız adam, kız arkadaşıyla gezerken ya da şık bir kafede otururken kısacası gündelik yaşantısında da bizim ürünümüzü giyebilsin. Bir de yabancı internet sitelerinde bu tarz ürünler çok yüksek fiyatlara satılıyor biz bunu kırmak istedik. Netice itibarıyla tribün çocuğuyuz, yokluğu biliyoruz. Hayatımız maçlara gitmek için hafta boyu para biriktirerek geçti, halden anlayan insanlarız.

SEVMEDİĞİMİZ ÜRÜNÜ SUNMAYIZ

“Biz bu ürüne para verip giyer miyiz?” sorusunu soruyoruz kendimize. O yüzden giymediğimiz ürünü başkasına pazarlamaya çalışmıyoruz. İnsanlara karşı samimiyiz. Bu yola çıkarken tribün sevdalılarına hitap etmek istiyorduk. Ne mutlu ki bunu da başardık. Biri bizim tişörtümü giyindiğinde onun tribüncü olduğu anlaşılıyor (gülüyor).

SERÜVENİM ANNE KARNINDA BAŞLADI

Benim futbol serüvenim anne karnında başladı. Galatasaray’ın 14 senelik şampiyonluk hasretine son verdiği Galatasaray-Eskişehirspor mücadelesinden bir gün önceyi yani benim doğduğum geceyi 6 Haziran’ı anlatmam gerekiyor. Babam ben doğmadan bir gün önce amcamlarla beraber stadyuma gidiyor. Malum o dönem stat çevresine sabahtan ya da bir gece önceden gitmeler meşhur. O gece annem fenalaşıyor ve hastaneye götürüyorlar. O yıllarda cep telefonu da olmadığı için babama haber veremiyorlar. Galatasaray maçı kazanıyor ve şampiyon oluyor. Babam Çiçek Pasajı’nda eğlenirken annemin hastaneye götürüldüğünü öğreniyor. Anne tarafımdaki akrabalar babama epey tavır yapıyorlar “Hanımın doğum yapacak sen maç peşindesin” diye (gülüyor)… Doğum gerçekleşince her şey tatlıya bağlanıyor. Yıllar sonra gelen şampiyon nedeniyle de adımı Uğur koyuyorlar.

Ali Mert Alan