Adana’ya yolunuz düşerse lezzet peşinde koşmanıza gerek yok. Gerek yok çünkü şehrin her yerinde lezzetli noktalar var. Kebap, sakatat, muzlu süt, acılı ayran, kaymaklı kadayıf… Üstelik tatları her yerde enfes. Seveni kadar sevmeyeni olan, tipten kaybeden ama tadına baktığınızda da gönlünüzü fetheden “şırdan”ı bir bilene sorduk. Şırdancı Celal’e gittik. “Bu işte ilerlemek istiyorum. Şu an çalışanım ama inşallah benim de ileride dükkanım olur” diyen Deniz Doğan’a “Anlat güzel kardeşim” dedik. O da bize kırmadı, tatlı tatlı anlattı.
Şırdan çok güzel bir yemek ama şekilden kaybediyor Abi. Şekline aldanmamak lazım, bir kez yerseniz bağımlılık yapar. Ateşine dikkat etmek lazım, biz bu yemeği iki saat kısık ateşte pişiriyoruz. Çünkü yüksek ateşte dağılır, güzel olmaz. Önemsiz gibi görünebilir ama önemli bir ayrıntıdır. Hassasiyet ister.
Bilmeyenler “İçinde ne var?” diye soruyorlar. İçinde salçalı pirinç var. Servis ederken de yanında kimyon ve pul biber verilir. Zaten lezzetini bu ikiliden alır. Size şöyle tarif edeyim; pul biber ve kimyon şırdanın yanında Eto’o ve Ronaldinho gibidir. Ben dokuz şırdan bir mumbar yiyeni gördüm ama 20 tane yiyenden bahsediyorlar. Doğrudur, yemiştir ama sonra hastanelik olmuştur herhalde çünkü pirinç ağır bir yemek.
Şırdan sade yenir, yanında salata ya da ekmek verilmez. Bir hanımefendi geldi, önce mumbar yedi, limon istedi, getirdik. Ardından bağırmaya başladı “Bu nasıl müessese soğan nerede, yeşillik nerede?” diye. Ben de “Bir sorununuz varsa sessizce anlatın, bağırmayın, müşteriler rahatsız oluyor” dedim. Abla dinlemedi, polisi çağırdı. “Bu adam bana küfretti, hakaret etti” dedi. Dükkânda müşterilerde vardı, onlar da bana destek çıktılar. “Çocuğa neden bağırıyorsun, bir şey demedi ki sana” dediler. Müşterilere tencere kapağıyla saldırdı. Allah razı olsun, Abla yüzünden bir gece nezarette yattım (gülüyor). Haksız olan oydu. Ben şikayetçi olmadım, o oldu ama sonra tatlıya bağlandı.
Biz dükkânı öğleden sonra açarız, sabaha karşı dörde kadar çalışırız. Özellikle insanlar içtikten sonra, gece vakti kalabalık olur burası… Adana’da aç kalmazsın kelle paçacı, çorbacı, kebapçı 24 saat açıktır. Yemek konusunda çok gönlü bol bir şehirdir. Adanalılar yemeği severiz ama buranın insanlarını kötülüyorlar. Boşuna demiyorlar “İnsanın adı çıkacağına canı çıksın” diye. Türkiye’de her yer altın gibi değil ki. Pislik her yerde var. Ama bir yandan iyi, deplasmana gittiğinde bir sıfır önde başlıyorsun, insanlar çekiniyorlar (gülüyor).
Adana’da sadece şırdan değil, sakatatların hepsi seviliyor. Adana dışında şırdan bulunan mekânlar nadirdir, çok yaygın değil. İstanbul’dan gelen müşterilerimiz İstanbul’da da şırdancıların açıldığını söylüyorlar ama sayıları azmış. Orası koca şehir az sayıda şırdancıyı çoğu kişi bilmez orada.
Ali Mert Alan