Seyfi Turan’ın kim olduğunu biliyor musunuz? Bilmiyorsanız, hemen söyleyeyim; bilmemekte haklısınız, çünkü öyle biri yok. Artık yok! 23 Nisan 2009’da, küçücük bir çocuktu Seyfi, küçücük, çelimsiz bir çocuk. Hâkkari’de gösteri yapan kalabalığa müdahale eden özel harekatçılardan biri gördü Seyfi’yi. Korkmuş, kayaların arasına sinmiş, titrerken gördü onu. En son o gördü!
Göstericileri bırakıp Seyfi’nin yanına koştu. Elindeki otomatik tüfeğin kabzasıyla Seyfi’nin kafasına vurdu, vurdu, vurdu… Defalarca vurdu. Kafası ezildi Seyfi’nin. Sonra Seyfi’nin cansız bedenini tekmeledi, tekmeledi, tekmeledi…
Seyfi’yi hatırlamıyorsunuzdur büyük ihtimalle. Sizi bilmem ama, şairler Seyfi’yi hiç unutmadı. Bugün bu ülkenin şairleri zaman zaman sessizliğe gömülüyorsa, Seyfi’nin ve Seyfiden once ve Seyfi’den sonra sokaklarda düpedüz linç edilen çocukların başındaki dipçik darbeleri yüzünden sersemledikleri içindir. Kendilerine geldiklerinde, katillere inat seri imgeler üreten şairlerin biraraya geldiklerinde neler yapabileceklerini, neler söyleyebileceklerini ortaya çıkaran bir kitap yayınlandı bugünlerde: Seyfi Turan Şiiri!
Fergun Özeli ve Orhan Alkaya’nın öncülüğünde 106 şair, dizeleriyle can Verdi kitaba. Metin Üstündağ’dan Piyale Madra’ya, Sarkis Paçacı’ya, Selçuk Demirel’e, Semih Poroy’a, Tan Oral’a kadar toplam 17 çizer desenleriye, çizgileriyle Seyfi’yi anlattılar. Çevirmenler Seyfi için çalıştı; 106 imzalı şiiri Almanca’ya, İngilizce’ye, Arapça, Ermenine, Farsça ve Fransızca’ya, İtalyanca’ya, Lazca’ya, Yunanca’ya, Kurmanci’ye, Zaza’caya, Süryanice’ye çevirdiler. Evrensel Basım Yayın tarafından yayınlandı Seyfi Turan Şiiri. 23 Nisan’ı, çocukların vahşiye katledildiği bir tarih olarak değil, yeniden “ÇocukBayramı” olarak hatırlamak isteyenler okusun, kalplerinin bir yerinde taşısın diye…
Ben bugün aldım. Şiir okumak için değil, Seyfi’yi; yaşamasına izin verilmeyen o küçücük, çelimsiz çocuğu unutmamak için, hayatımdan hiç çıkarmamak için… Belki 23 Nisan’larda, çocukluğumda yaşadığım coşkuyu günün birinde tekrar yaşayabilirim umuduyla başucumda bulunduracağım artık o kitabı. Günün birinde bu ülke çocuklarını katleden değil, çocuklarını sevinçle bağrına basan bir ülkeye dönüşürse, belli mi olur, o zaman Seyfi Turan’ı unutur, yüzümü geleceğe dönebilirim. O zamana kadar bu kitap başucumda. O zamana dek Seyfi kalbimde.
Yazı: Altay Öktem
Gerçekten Seyfi ve ne yazık ki onun kaderini yaşamış olan bütün çocuklar adına yapılmış en anlamlı işlerden biri olmuş. Bir insanı ölümsüz kılmak istiyorsan ona bir şiir yaz…