Karaköy’de dört sene önce hizmet vermeye başlayan “Dem”, ilk günden bugüne çay sevenlerin ilgisine mazhar olmuş bir kafe. Şimdi de ikinci şubesini Moda’da açan mekânı henüz keşfetmediyseniz mekânın kurucularından Ömer Çağatay’ın anlattıklarına kulak verin.
Dünyanın farklı yerlerinden getirdiği 60 çeşit çayıyla yeni tatlar keşfetmenizi sağlayan Dem, “Klasik Türk çayından şaşmam” diyenlere enfes alternatifler sunuyor. Kısa bir süre önce ikinci şubesini Moda’da açan mekân, çay konusunda farklı tatlar arayanlar için tam bir cennet. Mekânın kurucularından Ömer Çağatay, çayın da son yıllarda oldukça popüler olan üçüncü dalga kahve dükkânları gibi yükselen bir trend olduğunu söylüyor. Kısa bir süre önce çayda el işçiliği ve organik üretime önem veren çay markası Ronnefeldt’i Türkiye’ye getiren Çağatay, bizlere iyi çay ve çay-koku uyumunu anlattı.
İnce belli bardakta içtiğimiz kültürümüzde önemli yer eden Türk çayı, hayatımızın her alanında var. Geleneksel tüketiciler zor ikna oluyor ama onlar da gazeteden okuyor, internetten takip ediyorlar. Genellikle bir diyetisyenin ya da doktorun çayla ilgili yaptığı bir yorumdan yola çıkarak çaylara ilgi gösteriyor ve “Antioksidan cildime ve sağlığıma iyi gelsin” deyip farklı çayları keşfediyorlar. Ama genç nesil daha çok geziyor, takip ediyor ve farklı çayları daha kolay deniyor. Orta yaş üstüyse çay konusunda daha fonksiyonel olarak ilerliyorlar. Kısacası kahve zincirleri nasıl son birkaç yılda dolup taştıysa ve insanlar kahve terminolojisini öğrendiyse çayda da bu durum yeni yeni oluşuyor.
METABOLİZMAYI HIZLANDIRIR
Çay, tarihi çok çok eski, değerli ve sağlıklı bir içecek. İşlenme süresine göre farklı özelliklere sahip olabiliyor. Mesela beyaz çay toplandıktan sonra işlem görmüyor ve değerli bir antioksidan, Siyah çayında farklı etkiler var. Ama “zayıflatır”, “kilo verdirir” sloganlarıyla yola çıkan çaylar, pazarlama stratejisi doğrultusunda söylenmiş cümleler. Çay tabii ki metabolizmayı hızlandıran, sindirim sistemine etki eden bir içecek ama obeziteyi sadece çayla önleyemezsiniz.
İYİ ÇAY YAPRAK ÇAYDIR
Çay yaprağı ne kadar büyük toplanırsa o kadar iyidir, yaprak çay en iyi çaydır. Marketlerde satılan çayların çoğu dördüncü kalite yani ufalanmış, toz hale gelmiş çaylar. Makinanın girmediği, el işçiliğiyle toplanan çaylar iyi çaylardır. Doğadan en organik şekilde toplanan çay iyi çaydır zaten görüntüsünden de anlaşılır. Çay bir ikram içeceği… Nereye gidersek gidelim bize çay sunulur, ikram edilir. Geçen ay Ronnefeldt olarak çay ve koku uyumunu anlatan bir etkinlik düzenledik. Çayın nasıl temin edildiğinden Çin’deki ve Hindistan’daki toplama aşamasına kadar süren muammalı süreci anlattık.
Türkiye bir çay ülkesi, dünyada en çok çay tüketen ülkeyiz. Firmaların damak tadına göre çay sunduğunda karşılığını bulan bir pazar ama Türk çayını koruma politikası ve vergiler sebebiyle yabancı çayları tanımadık. Karaköy’de75 kuruşa çay satılırken biz daha yüksek fiyatlara çay satıyorduk ve insanlar bize “Dalga mı geçiyorsunuz?” diyorlardı. Herkese verginin yüksek olduğunu anlatamazsınız.
HÖPÜRDETEREK İÇİLİR
Çayı höpürdeterek içince kokusu ve lezzetini daha fazla alırsınız. Çayı ağzımızı yarı açıp havayla birlikte çektiğimizde hem damakta hem de genizde daha fazla hissedersiniz. Ama görgü kuralları sebebiyle çayı bu şekilde içme şekli yıllar içinde kaybolmuş.
Ali Mert Alan