Saf su gibi kokması planlanarak yapılan Leau de issey’ den tam 30 sene sonra yine ana teması su olan fakat bu sefer daha aromatik ve tuzlu yapıda bir parfüm olan Le Sel d’ Issey karşımıza çıktı. Markanın kurucusu Issey Miyake parfümün ismine imzasını attıktan sonra 2022 yılında ahirete göçünce parfümün kalan kısmı son yılların parlayan yıldızı Quentin Bisch’ e kalmış. Miyake’nin ölmesiyle sorumluluğunun daha da arttığını belirterek kolları sıvayan Quentin, Le Sel d’ Issey’i şöyle tanımlıyor “ Dalgaların çekildiği an kara ve deniz arasındaki geçiş noktasının kokusunu yaratmak, suyun toprakta bıraktığı tuzun izini hissettirmek istedim”.
Bence yapmak istediği şeyi tam anlamıyla yapıp bizlere hissettirmeyi başarmış gözüküyor. Parfümü sıktığınız an o tuzlu deniz suyu tadını sanki kafanızı denizin içinden yeni çıkarmışsınız gibi hissediyorsunuz. Evet tuz kokmaz fakat parfüm yapımında kullanılan deniz yosunu vb. içerikler beynimize tuz gibi kokuyor çağrışımı yaptırıyor. Parfüm açılışında deniz/tuz temasını çok başarılı bir şekilde hissettirdikten sonra parfümörün bahsettiği kara/deniz ilişkisindeki kara tarafı parfüme ağırlığını koymaya başlayıp odunsu-vetiverli bir hale bürünüyor. Bütün yaz kullanıp sıkılmayacağınız, Genel beğeniye çok uygun olduğu için bol övgü alabileceğiniz, sınıfındaki parfümlere göre çok dengeli ve güzel bir parfüm olmuş.
Acqua di sale, Megamare, Aqua Sextius gibi deniz temalı fakat kullanımı zor, kendimizi ve ve çevremizi yoran parfümler yerine böyle dengeli ve güzel kokan parfümleri tercih etmek son derece doğru bir karar olur bence. Koku güzelliği ise koku güzelliği performans ise performans her şey olması gerektiği gibi bir parfüm olmuş.
Adem Erbay