Plak, eski fotoğraflar, biblolar, sizi yıllar öncesine götürecek oyuncaklar, kitapların ilk baskıları, çizgi romanlar başta olmak üzere geçmişe dair pek çok şeyi bulabileceğiniz bir yer arıyorsanız sizi Tophane Mezatı’yla tanıştırayım. Mayıs ayının ilk haftasından itibaren düzenlenmeye başlayan mezat arşiv sevdalılarının zaman kavramını unutup saatlerini geçirebileceği harika bir yer. Gazeteci aynı zamanda da bir arşivci olan Ege Görgün’ün düzenlediği Tophane Mezatı Salı günü 17:00’da başlıyor. Ağırlık olarak plak ve kitaplar satışa çıkıyor. Cuma günü ise mezat 16:00’da başlıyor ve antika objeler, meraklılarıyla buluşturuyor. Mezat hafta içi gerçekleşiyor ve insanlar işlerinden çıkıp buraya geliyorlar. Yani “Ben o saatte işteyim, yetişemem” diye düşünmeyin çünkü bu etkinlik saatlerce sürüyor. Tophane Mezatı’nı organize eden Ege Görgün nam-ı diğer Çöpçüler Kralı’yla Tophane’deki Tayfun Han pasajında düzenlediği mezatı konuştuk.
Sizin arşiv merakınız ne zaman başladı?
Biriktirme güdüsü ırsi bizde. Babamda da vardı ve ağabeyimde de. Doğanın erkeklerin kodlarına işlediği toplayıcılık güdüsünün bir sonucu sanırım bu merak. Ben de küçüklüğümden beri eşyalarıma bir düşkünlük vardı zaten. Bu duygusal bağ büyüdükçe mesleğim sayesinde kültürel bir boyut da kazandı.
Peki bu mezat fikri nerden aklınıza geldi?
Yıllardır yapılan bir şeydi. Ben de bir süre önce alıcı olarak dahil oldum bu eğlenceye. Evde aldıklarımı koyacak yer kalmayınca mecburen satıcı rolü üstlendim oralarda. Kafa dengi bir ortak bulduğumda da dernek çatısı altında kendimiz giriştik işe.
İnsanlar Tophane Mezat’ında neler bulabilirler?
Bit pazarında, sahaflarda, eskicilerde ve antikacılarda bulabileceğiniz, kolleksiyonu yapılabilecek,bir görüşte aşık olup sizin olmasını isteyebileceğiniz her şey. Biblodan tabak çanağa, tekstilden vazoya er türlü ev eşyası, antikalar, tablolar, gravürler, kitaplar, dergiler, gazeteler, defterler, çizgi romanlar, eski fotoğraflar, kartpostallar, plaklar, oyuncaklar, bebekler… Üstelik bit pazarlarındaki gibi tezgah tezgah dolaşmanıza gerek kalmıyor mezatta. Siz otururken ürünler teker teker arz-ı endam ediyor karşınızda. Tıpkı defilelerde olduğu gibi.
Bugüne kadar en yüksek fiyata alıcı bulan ürün neydi?
Öyle çok değerli eserlerin satıldığı havalı müzayedeler gelmesin aklınıza. Zaten literatürde tepsi mezatı ya da çöp mezatı diye geçiyor bizimkiler. Öyle çok pahalı ürünler çıkmıyor açıkçası. 100 lirayı bulan ürün sayısı nadirdir bizde, genellikle 10 lirayı geçmez fiyatlar.
İnsanlar mezatta en çok ne tip şeyler arıyorlar?
Dekorasyonda kullanılacak nostaljik objeler her zaman revaçta. Esnaflar da üzerine kar koyup satabilecekleri ürünlerin peşindeler. Bizden alıp bit pazarlarında satıyorlar. Çektikleri dizi için dönem eşyeları arayanlar da var.
İnsanların arşivleme arzusunu ve geçmişe ait şeyleri satın alma tutkusunu neye bağlıyorsunuz?
Kimisi şimdinin samimiyetsizliğinden, mutsuzluğundan, ruhsuzluğundan kaçıp huzuru, hatta kendini geçmişte arıyor. Çocukluğuna geri gidiyor mezat sayesinde. Zaman makinesi gibi kullanıyor aldıklarını. Kimisi de benim gibi kültürel bir araştırma gibi bakıyor olaya.