İş görüşmeleri ve oksitosin

 

-Peki bu uyarlamaları yazmak kolay mı Ezgi Hanım?

-Öncelikle çok güzel bir soru sordunuz…

Bu bir iş görüşmesinden örnekle, replik-düplik oluyor… X semtte, bir ofisteyim. Karşımda “patron” oturuyor. Devamlı güzel sorular soruyorlar bana. Ne güzel, en sevdiğim! Heyecanlıyım. Neden olmayayım? Esmerim ama yanaklarım kıpkırmızı. Kulaklarım da. Sanırım burnum bile. Dizi yazıcaz. X Kanal’a. Çok önemli bir proje. Senaryo, set, ekip çok önemli. Şurası da benim odam olurmuş. Ben beğendim odayı. Ee, n’apıyoruz o zaman?

İş görüşmeleri üstüne tezli tüzlü bir yazı yazmayı çok isterdim. Fakat sanıyorum ki, bu hadde profesyonel olamadım. Çünkü “fıriğylens” yazarlık böyledir. Bilgisayar başında geçen on dört saatler sonrasını meyiller ve telefon görüşmeleri takip eder. Ofislere görüşmeye gitmek de yılda en fazla iki kere olabilecek bir durum haliyle.

Bana Ezgi Hanım, diyor ve soruyor. Ben mitolojik karakterlerden bahsederken akşama ne yemek yapacağımı da düşünmeden edemiyorum. Çünkü okul ödevim de gelecek yemekten sonra uyku arasında. Kızarıyorum,

-Pardon, sorunuzu tekrar eder misiniz?

Bir iş görüşmesinde bunları yapmayalım. Daha ilgili gibi konuşalım. Dizi yazmak güzel iş Ezgi. Ne yani, fena mı olur? Siğğviğğm önlerinde. Meylle edindikleri bilgilerimin çıktısını alıp masaya koymuşlar bile. Tüm ekip okudu, diyor patron. Benim odam gerçekten orası mı olacak? Boynum mu tutuldu acaba? Kedişim evde n’apıyordur şimdi?

Çok zor, odaklanmak çok önemli. Az önce yok yere Şekspir, dedim. Sıkıntı yok. Muhabbet aynı dönemde ilerliyordu bence. Kadın kuşağı, evet günlük dizi.

-Bir kahve daha alabilir miyim?

Çatışmalar, meşru, kanal, almak, merak, izleyici kelimelerini harmanlayıp çok cezbedici bir cümle kurdum bile. Burdan eve nasıl dönücem, trafik olacak…

Bir buçuk saatlik görüşmenin son yarım saatinde susup birbirimize kafa sakladık. Bir de ben kahve içtim. Eve gidince bir Amerikano mu patlatsam?

-Süt sevmiyorum.

İşte bunu patrona söylemesem iyi olurdu. Ama devamını şöyle kurtarmaya çalıştım:

-Dizinin adı bu olursa kadınların oksitosinlerini de ele geçirebiliriz!

Şimdi de içimdeki veteriner çıktı ortaya. Patron biraz sıkıldı gibi. Oysa oldukça eğlenceli bir görüşme bence.

Konuşmamız bitince tokalaştık. Ofisboy sandığım arkadaş bana şirketi gezdirdi. O da patronun ortağı çıktı! Bana bir taksi çağırdılar. Geçen hafta konuştuk. Beraber çalışacağız Ezgi Hanım, dediler. Ayh, dedim, sizden telefon bekliyorum. Henüz aradımadılar ama umutluyum!

Hepinize çok daha aklı başında iş görüşmeleri dilerim!

Ezgi Gizem Gülümser