Ados: İçimden geleni yapmakla mükellefim

filhakikat-Ados İçimden geleni yapmakla mükellefim

“Şarkı sözlerimi ben değil, hayatım belirliyor” diyen Ados’la albümünü, şarkılarını ve hayatını konuştuk.

 Son klip şarkınızın adı “Efkarın Delisi” aslında şarkının adı biraz Ados’u özetliyor gibi çünkü sözlerinizde efkar hep var.

Her zaman olduğu gibi bu albümü yapma amacım içimi dökmek istememdi. Geçtiğimiz üç yıl boyunca konuşarak anlatamadığım şeyler yaşadım. Başımdan çok şey geçti, geçmeye de devam ediyor. Albümün tamamında bu üç yıllık zaman dilimini kendi yöntemimle yazıp, söyleyerek içimi dökmek istedim. O yüzden albümdeki her şarkı bir hikaye ya da duyguya referans olabilecek şekilde. ‘Efkarın Delisi’ ise dediğiniz gibi bir özet sayılabilir. Yıkımın yaklaştığının habercisi niteliğinde bir şarkı ‘Efkarın Delisi’. Öyle de oldu. Yıkıldık.

Dertli, hüzünlüyken mi yazıyorsunuz şarkılarınızı?

Dediğim gibi yaşadıklarım üzerinden yazıyorum. Elimdeki tek yetenek bu. Konuyu ben belirlemiyorum hayatım belirliyor. Eskiden biraz daha normale yakın bir hayatım vardı. O zamanlar bütün şarkılarım böyle efkarlı değildi. Ben kendimi hep her tarzda her konuda üretebilen biri olarak geliştirmeyi hedeflemişimdir. Fakat son yıllarda başımdan gitmedi belalar. Ben de bunları yazmak durumundayım. Üstadın dediği gibi ‘Sermayem derdimdir, servetim ahım’.

“Belalar peşimi bırakmadı” derken… Neler yaşadınız?

Çok özele girmekten yana değilim açıkçası ama elimden geldiğince anlatmaya çalışayım. En başında ailemle uzun süredir problemler yaşıyorduk bu 3 yıldan daha da eskiye 10 yıl önceye kadar gidiyor… Annemin vefatıyla aile yapımız bozuldu. Aile fertleriyle büyük ayrılıklar yaşadık. Bu arada benim ruh halim bozulmaya başladı. En son 3 yıl önce evi terk edip evlendim. Evliliğim başlarda çok iyi gidiyordu fakat zamanla bir çok bilinmezle, zorlukla baş başa kaldığımı gördüm. Yalnızlığın sayıyla alakalı olmadığını bir kez daha çarpıcı şekilde aklıma kazıdım. En sonunda evliliğim bitti. Ruh halim tamamen sarsıldı ve tedavi görmeye başladım. tam “bittim” derken dostlarım ve ailem bir anda çevremde belirdiler. Artık insanlara güvenemeyeceğimi hesap ederken ailem ve dostlarım yeniden ayaklanmam için ellerinden geleni yapmaya başladılar. Rahatsızlığımı burada uzun uzadıya açıklayamayacağım ama şu an büyük bir mücadele veriyorum. Tabii bu anlattıklarım haricinde çok daha çetrefilli olaylar var ve başımda akbaba gibi dolanıyorlar ama daha fazla detaya girmek istemiyorum izninizle. Geçmişte kaybettiğim imkanlarımı kazanmaya, geleceğimi var etmeye çalışıyorum. Duygusal olarak yıpranmışlığım da müziğime yön veriyor haliyle.

filhakikat-Ados İçimden geleni yapmakla mükellefim22Bazı dinleyicilerinizin şarkılarınızın birbirine benzediği yönünde eleştirileri de var. Bu eleştiriler hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce haklılar mı?

Hem katılıyorum hem katılmıyorum bu eleştiriye. Katılmadığım nokta şu; şarkıların konusu benzer olsa da anlatım şekli ve müzikal yapıları her zaman farklı ve titizlikle hazırlanmıştır. Prodüktörüm ve can dostum Atiberk özellikle müzik, altyapı kısmında her zaman farklı işler yapmayı seven ve monotonluktan kaçmaya çalışan biridir. Ben de aynı şekilde aynı konuyu anlatsam da farklı anlatım yollarını arar buna göre hareket ederim.

Katıldığım nokta ise; yöntem farklı olsa da konular çok benzer. Bu üretene olmasa da dinleyene sıkıcı olabilir. Onların ne istediğini biliyorum. Onlar eski Ados’u istiyor. Son iki albümüm neredeyse tek bir konu üzerinde şekillendi. Hep ağır, efkarlı ve yıkılmış ama mağrur bir adamı gördüler. Eskiden çok daha renkli ve birbirinden farklı konular üzerinde ilerlerdim. Fakat çıkıp da “Ben bunları yaşadım, o yüzden böyle oldu’ diyemiyorum bir türlü. Anlamalarını ümit ediyorum. Beni bu halimle sevenler de var sevmeyenler de. Ben kendi içimden geleni yapmakla mükellefim. İçimdekileri yazmazsam sadece kötü işler sunmuş olurum ama içimden gelenleri yaptıktan sonra kötü denilse de önemli değil.

Klip çekimleriniz için oldukça kafa yoruyorsunuz, titizlikle çalışıyorsunuz ve youtube da klipleriniz oldukça seyrediliyor, takip ediliyorsunuz.

Şarkıların verdiği hissi kliplerimizle pekiştirmeyi seviyoruz. Şarkı ve klibin içeriği, uyumu söylenen sözleri daha etkili ve sanata daha yakın tutuyor bize göre. “Efkarın Delisi” klibi ile birlikte Muhammet ve Ali Arif Soydaş kardeşlerle birlikte çalışmaya başladık. Artık hem müzikal hem görsel olarak bir ekibiz diyebilirim. Bu bize çok şey kattı. Muhammet ve Ali’nin şarkılara kendi yorumlarını görsel olarak katmasıyla bir çıta daha atladığımızı düşünüyorum. Hiphoplife.PRO ve Dokuzsekiz Müzik’in desteğiyle kliplerimiz için daha kapsamlı daha derli toplu fikirler üretebiliyoruz. Bu sayede hem bizi hem dinleyiciyi etkileyebilecek işler yapabilir olduk. Kliplerimizi şaşalı, pahalı klipler olarak icra etmek istemiyoruz.

Sosyal medya da oldukça ses getiriyorsunuz. Peki, sizin müziğinize müzik kanalların tepkisi ne yönde?

Müziğimize, müzik kanalları tepkisiz. Bu bir tepki olarak sayılıyorsa görmezden gelindiğimizi söyleyebilirim. Televizyonda gördüğünüz pek çok isimden daha çok izleniyor daha çok seviliyoruz ama maalesef Türkiye’deki müzik piyasası bozuk. Milyonlarca dinlenen ve izlenen arkadaşlarım ne hikmetse değer görmüyor medya tarafından. Endüstri tamamen para odaklı olduğundan garantici davranıyor kanallar ve firmalar. Hazır tanınmış isimlerle devam ederek risk almak istemiyorlar. Oysa Türkçe Rap çok büyük potansiyel taşıyan insanlarla kaynıyor. Bizi farkedenlerse çok olumlu dönüşler yapıyorlar. Elimizden geleni yapıyoruz. Yine de albümlerimiz arada kaynayıp gidiyor çoğu zaman.

Bir de “Sırrım” isimli bir kitabınız var.

Her zaman şair olmak istemişimdir. Şairliğin o naif sızısını taşımayı hayal etmişimdir. Sırrım, 2014 yılında ‘Naperva’ isimli albümümle aynı anda piyasa sürdüğüm kitabım. İşin aslı profesyonel bir edebiyatçı, bir şair olarak sunmadım kitabı. Deli cesareti biraz. Bazen kendime -bu ne cüret diyorum. Sadece albümle paralel bir çizgide yazılıyordu kitap. Kenarda köşede birikmiş notlar, şiirler ve göndermediğim, göndermekten kaçındığım bir kaç mektuptan oluşuyor. Tabi ben büyük bir hezimet yaşayacağımı ve bunu yaşamam gerektiğini düşünerek sunsam da Sırrım’ı tam tersi oldu ve çok kısa bir sürede tükendi. Şu anda kitabı bulmak mümkün değil.

filhakikat- Ados İçimden geleni yapmakla mükellefim3İnsanlar duvarlara “Çare Ados” yazacak kadar seni seviyorlar. Bu ilgi ve alakayı neye bağlıyorsunuz?

‘Çare Ados’ akımını başlatan Ankara’dan bir kardeşimiz. Son seçimlerde kendisi duvarlara ‘Çare Ados’ yazıyor ve bu zamanla beni dinleyen, seven insanların da dikkatini çekiyor. Sonrasında gitgide büyüyen bir slogan oluyor ‘Çare Ados’. Bu ilgi ve alaka bana kulak vermiş insanlarla olabildiğince yakın olmamızdan geliyor. Dinleyici-sanatçı ilişkisinden daha ilerideyiz. Binlerce insanla sürekli iletişim halinde olamasam da konserlerimize, imza günlerimize sık sık gelen bizi yalnız bırakmayan insanlarla artık kardeş gibi yakın oluyoruz. Bana zaten Ados diye seslenmezler, Adem Abi’yim onlar için. İlgi alaka karşılıklı anlayacağınız üzere.

 

Ali Mert Alan

One comment to “Ados: İçimden geleni yapmakla mükellefim”
One comment to “Ados: İçimden geleni yapmakla mükellefim”
  1. Öncelikle başın sağ olsun ağabey. Ruh hâlini bilmemiz imkansız tabii ama tahmin etmeye çalışıyoruz. Sen bunları yaşarken senden “Riziko” gibi parçalar beklemiyoruz. Biz seni olduğun gibi yani şarkılarında içini döktüğün için samimi buluyoruz ve seviyoruz. Sen ruha dokunabilen ince birisin ve bu seni diğer mc’lerden daha özel yapıyor. Bence sen Türkçe Rap’in divan edebiyatı gibisin yani bir şairin üstelik seçtiğin kelimerle divan şairinin özellikleri var. Olduğun gibi davranmaya devam etmeni umuyoruz ve her zaman yanında olduğumuzu unutmamanı istiyoruz, saygılar…

Comments are closed.