Ahmet Saatçioğlu: Dizi senaryolarına müdahaleyi saçma buluyorum

Ahmet Saatçioğlu bir senarist. Kanıt, Sağır Oda, Hacı, Galip Derviş  gibi dizilerin senaryolarını yazdı. Şu an yeni bir dizinin senaryosuyla haşır neşir. Saatçioğlu  kısa bir süre önce “Paralel Dünyalar” isimli bilim kurgu romanını da Esen Kitap etiketiyle yayınladı. Kendini bildi bileli müzikle yatıp müzikle kalkıyor. Birde şiirler yazıyor. Şiirleri bu linkten okuyabilirsiniz  www.golgendustukalbime.com

 as2

Ahmet Saatçioğlu’na  dizi senaryolarının devlet yetkileri tarafından  eleştirilmesini ve bazı senaristlerin bu nedenle dizi  senaryolarında“ufak” değişiklikler yapmaları hakkındaki düşüncesini sorduk…

Ben bu anlamda insanların ilgisini çekebilecek projeler  yazdım.Mesala Hacı dizisinin konusu: Muhafazakar, hacca gitmiş gayet düzgün bir adamın radikal islamcı oğlunun, bölgedeki albayla çatışmasını anlatan bir hikayeydi. Yani yıllardır bu ülkede yaşanan bir sıkıntıyı anlatan bir hikaye… Sonra “Sağır Oda”yı yazdım. Burada bir kaç faktör var. En önemlisi seyirci sevecek mi? Siz insanlara bir şey veriyorsunuz. İnsanlara bir kaç güzel saat geçirtmeye çalışıyorsunuz. Ama insanlarda dizileri çok fazla ciddiye alıyorlar. Nedir dizi? Gelir seviyesi düşük olan ülkemizde her eve gelen bir hayal dünyasıdır. İnsanların bir şekilde rahatlamasını sağlıyor. Hiç bir dizinin hayatla özdeşleştirilmesini doğru bulmuyor.

 

IMG_0239Burada doğru bir dayanak noktası var: İlginç bir millet olmamız. Kalkıp “Aşkı-ı Memnu” dizisindeki karakterinden eline havaalanında  “Fatmagül seni aldatıyor” diye not koyan insanlar da var bu ülkede. Ardından ölen dizi karakterlerinin ardından mevlüt de okutuluyor. Dizilerdeki kötü karakterler sokakta dövülüyor. İnsanlar evinde bir kutuyu izlemesine rağmen gerçek olduğunu zannedenler var. Bu nedenle bir takım şeylerde doğruluk payı var. Kitabımda ya da sinemamda özgürce düşüncelerimi anlatabilmeliyim ama televizyonda anlatırken otokontrol uygulanmalı. Ancak bu devlet eliyle olmamalı. Sansüre karşıyım. Mesela “Kanıt” dizinde bazı sert sahneler vardı. İzleyen genç insanları kötü etkileyebileceğini düşünerek göstermiyorduk, çekmiyorduk o sahneyi. Bunu kendin yapıyorsun zaten. Devletin buna müdahale etmemesi gerekir.  Şuna da karşıyım “Ekranda alkol içildi, özendiriyor.”  Arkadaşım kimse kimseyi özendirmiyor. Orada hayatı anlatıyor. Kimse “Çok alkollü olun” diye bir şey zaten yazmaz. Özetle, her türlü müdahaleyi saçma buluyorum.