
Fransız parfüm evi Une Nuit Nomade’ın kurucuları Philippe ve Alexandra’ın tanışıklığı uzun yıllar birlikte çalıştıkları global müzik şirketine dayanıyor. İlerleyen süreçte müzik notalarının değil de parfüm notalarının izinden gitmeye karar veren ikilinin hayat verdiği marka son yıllarda adından övgüyle söz ettiriyor. Bizde hal böyleyken Philippe Solas’la koku göçebeliğini, büyük ilgi gören ‘Jardins de Misfah’ı ve müzikle olan ilişkilerini konuştuk.
Parfüm ve seyahat sizin hayatınızın odak noktasında. Bu aralar göçebe misiniz, yeni yerler keşfediyor musunuz?
Une Nuit Nomade’ın macerasını anlatmak için göçebeyim. Halihazırda birkaç ülkede ve kıtada faaliyet gösteriyoruz, bu da bizi farklı yerlere seyahat etmeye itiyor. Ancak, parfüm yoluyla anlatmak istediğimiz yeni destinasyonlar için yeterince keşif yapamıyoruz.
Koku göçebeliği nedir?
Koku göçebeliğini şöyle tanımlayabilirim; ihtiyacımız olan şey, hayal gücümüzü harekete geçirecek bir başlangıç noktası: bir yolculuk, bir anekdot, bir ses, bir görüntü. Bir yer hakkındaki kişisel vizyonumuz ve o yere dair koku algımızdır. Alabileceğimiz en güzel iltifat, keşfettiğimiz bir yerde yaşamış birinin, kokunun orada yaşadığı anıları ne kadar derin bir şekilde uyandırdığını söylemesidir. Kendimizi hikâye anlatıcıları olarak tanımlıyoruz.
Bazı parfümlerinizin extrait versiyonlarını yaptınız.
“Extraits de Voyage” koleksiyonumuzun çıkış fikri, farklı bir hikâye anlatmak ve geceyle ilişkilendirdiğimiz duyusal boyutu derinleştirmekti. Gerçek yerlerle bağlantılı, ancak gizem ve tuhaflıkla dolu efsanelerden yola çıktık. Bu karanlık evreni yansıtmak için şişe ve ambalaj tasarımına büyük emek harcadık. Parfümlerin extrait versiyonları daha güçlü ve daha konsantre. Bu koleksiyon için, daha önce Umman’a adanmış koleksiyonumuzda birlikte çalıştığımız Jérôme di Marino ile iş birliği yaptık. Bu, ‘Jardins de Misfah’ı ekstrait versiyonunda yeniden yorumlamamıza yol açtı. Aynı ama farklı diyebiliriz. Koku, orijinal DNA’sını koruyor, ancak daha derin, karanlık ve gurme yönleri var… Eau de parfum daha parlak, bademimsi bir uyum sunarken, extrait versiyonu ise doğası gereği daha geceye ait.


Geçmişte global bir müzik şirketinde çalıştınız? Oradan niş parfüm sektörüne geçişiniz nasıl gerçekleşti?
İş ortağım Alexandra ile birlikte Universal’da müzik sektöründe çalışıyorduk. Hayatımızda farklı bir şey yapma, her şeyden önce kendi maceramızı yaratma ihtiyacı hissettiğimiz bir noktaya gelmiştik. Bali’ye yaptığımız bir seyahatin ardından, bu fikir yavaşça, sezgisel olarak içimizde filizlenmeye başladı ve parfüm sektörüne dair hiçbir şey bilmeden bu yolculuğa çıkmaya karar verdik. Yol boyunca epeyce hata yaptık, ama azmimiz sonunda karşılığını verdi ve Une Nuit Nomade yerini buldu.
Müzikle derin bir bağınız var. Müzik ve koku arasındaki bağlantıyı nasıl algılıyorsunuz?
Bu deneyimden, benzersiz ve özgün hikayeler anlatmanın önemini öğrendik. Ve kısa sürede iki dünya arasında ortak bir dil olduğunu fark ettik. Yüksek notalar, bas notaları, parfüm orgu, koku akorları… Bunların hepsi müziğin dilinde yankı buluyor. Ve her şeyden öte, müzik yapım sürecinde olduğu gibi, bir parçaya kendi benzersiz dokunuşuyla hayat veren yapımcının çok önemli bir rolü var. Aynı şey, bir parfümör veya “burun” için de geçerli; onun imzası, bir kokuya kimlik ve ruh kazandırıyor… Müzik hayatımızda çok önemli bir rol oynuyor — günlük ritmimizin bir parçası. Parfümlerimizi yaratırken temel ilkelerimizden biri denge. Ve bu dengeyi ritimle karşılaştırabiliriz; bir parfümün doğru ritmi olmalıdır. Doğal olarak, bazı kreasyonlarımız sanatçılardan ve şarkılardan doğrudan ilham aldı. — Montauk (ABD) için Memory Motel veya Cape Town (Güney Afrika) için Click Song gibi.
En sevdiğiniz Une Nuit Nomade parfümü hangisi? Nedenini bize anlatır mısınız?
Bu soruyu cevaplamak her zaman zor, çünkü hepsini gerçekten çok seviyorum. Ama seçmek zorunda kalsam, Estrella de la Mañana derdim. Bu koku, Extraits de Voyage koleksiyonumuzun bir parçası… Karmaşık, cesur, taviz vermeyen bir parfüm. Acı ve tatlının harmonisi, cesur bir duruş… 2024’ün sonunda, koku dünyasının en etkili isimlerinden biri olan Demi Rawling, bu kokuyu “en sevdiği parfüm” olarak tanımladı. Ve birkaç gün önce, Fragrance Foundation France, Estrella de la Mañana‘ya “En İyi Niş Koku” ödülünü verdi. Bu, bizim için büyük bir gurur anıydı.
Ali Mert Alan
