PASTİŞ BAHÇECİLİK TAVSİYELERİ: “MACHIAVELLİ’NİN BAHÇESİ”

 

Bir bahçıvanın namı, tıpkı bir yazarınki gibi, istenmeyeni kökünden sökmeye ve gereksiz olanı kesip atmaya dayanır.

Mark Crick – “Machiavelli’nin Bahçesi”

1214941

     İngiliz yazar, fotoğrafçı ve ressam Mark Crick, bir yayıncıyla ettiği sohbetin onu bu noktalara getireceğini asla tahmin edemezdi. Can Yayınları tarafından Türkçede “Kafka’nın Çorbası” olarak yayımlanan, 2005 yılına ait ilk kitabı “Kafka’s Soup”tan önce yaptığı bu sohbette, Crick, yemek kitaplarının sıkıcılığından bahseder. Kitaplardaki fotoğraflara bakmayı sevdiğini ama tariflerin bayağı bir dille yazıldığını dile getirir. Yayıncı da ona nasıl bir yemek kitabı okumaktan zevk alacağını sorduğunda ise, Crick, “Dünyanın en iyi yazarlarının elinden olursa,” yanıtını verir. Bunun üzerine yayıncı, eğer böyle bir çalışma getirirse onu hemen basacağını söyler. Warwick ve Londra Üniversitelerinde edebiyat okuyan genç Crick’in edebiyat dünyasında rüştünü ispatlayıp adını duyurmasına yol açacak ve birçok dile çevrilecek “Kafka’nın Çorbası”, “Sartre’ın Lavabosu” ve en son yayımlanan “Machiavelli’nin Bahçesi” serisi böyle başlar.

Aynen yayıncısının salık verdiği gibi, aralarında Virginia Woolf, Irvine Welsh ve Marquis de Sade olan yazarların ağzından, onların üslubuyla aktardığı (gerçek, yani uygulanabilir) yemek tarifleri kitabı çok tutan Crick, yine Jean-Paul Sartre, Milan Kundera ve Hunter S. Thompson gibi yazarların üslubuyla aktardığı ev işleri tavsiyeleri (Can Yayınları – “Sartre’ın Lavabosu”) ardından bu sefer de aynı pastiş tekniğiyle aktardığı bahçecilik tavsiyeleriyle okurunun karşısında. Crick’in “Machiavelli’nin Bahçesi”nde sırasıyla Niccolò Machiavelli, Raymond Carver, Bertholt Brecht, Isabel Allande, Henrik Ibsen, Bret Easton Ellis, Sylvia Plath, Émile Zola, Alan Bennett, Mary Shelley, Martin Amis ve Pablo Neruda’nın yazım dillerini ustaca kopyalamasıyla ortaya çıkan öyküler, oyunlar ve bir şiir, yazarın bu tekniği uygulamadaki kabiliyeti sayesinde son derece keyifli ve mizahi bir okuma ortaya çıkarıyor.

Bu tarz deneysel bir kitapta taklit edilen yazarların üslup incelikleri çok önemli bir yer tutuyor ve biliyoruz ki bir çeviride bazı dil zenginliklerinin kaybolmaması da imkansızdır. Ancak çevirmen Gülden Şen’in, bahsi geçen yazarların metinlerine aşina olduğunu düşünüyoruz; çünkü ismini saydığımız yazarların üslubunu Türkçede önümüze koyabilmiştir. Sylvia Plath’ın dilinden “sonbaharda soğan ekmek” tavsiyesinin aktarıldığı öyküdeki bu pasaj, hem çevirmenin bu emeğine, hem de kitabın genel malzemesine güzel bir ışık tutacaktır:

Tombul küçük yumrular, düşünemeyecek kadar aptal; durdular ve halen şişko yuvarlak göbeklerinde yay gibi kıvrılmış bekleyen yavrularını doğuracakları yataklara yatırılmayı beklediler.

            “Machiavelli’nin Bahçesi” 93 sayfalık, deneysel, eğlencelik bir kitap. Bu ince kitabı okumadan önce verilebilecek tek tavsiye, pastişi yapılan yazarların üslubuna az çok aşina olmanız. Verilen bahçecilik tavsiyelerini gerçek hayatta uygulayıp uygulamamak tabii ki okuyucuya kalmış ama kitabın asıl değeri olan, Crick’in yazarları taklit etmedeki ustalığını tam anlamıyla takdir edebilmeniz için bu yazarların metinleriyle haşır neşir olmakta fayda var. Öykülerin yanında, Crick’in her bölüm için ünlü bir ressamın (örneğin Albrecht Dürer, Salvador Dali, Robert Mapplethorpe vs.) tarzında çizdiği resimler ve çektiği fotoğraflar da cabası.

 machiavellinin_bahcesi

“Machiavelli’nin Bahçesi”

Mark Crick

Çeviri: Gülden Şen

Can Yayınları, Şubat 2012

93 sayfa

Emre Karacaoğlu

https://www.facebook.com/emrekaracaoglu