Fransız niş parfüm markası Liquides Imaginaires kendine has bir marka. Markanın kurucusu Philippe Di Meo’de nevi şahsına münhasır biri. Parfümleri kokulardan ziyade bir tılsım olarak nitelendiren Di Meo’nun sözlerine kulak verdik hem markasını hem de kendi yarattığı koku evrenini kendi ağzından dinledik.

Koku benim için ürün değil, bir atmosfer, bir varlık… Kokuya dair ilk anım, Côte Bleue’de yüzdükten sonra cildimde kalan tuzun kokusudur. Bu deneyim hem fiziksel hem de duygusaldı. Yazın, özgürlüğün ve anın izlerini taşıyordu. Parfümlerle olan ilişkim de tam olarak burada başladı: anılar ve maddeler aracılığıyla… Zamanla parfümler, benim için kelimelere ihtiyaç duymadan hikâyeler anlatmanın bir yolu, havada asılı duran görünmez bir yazı biçimi hâline geldi. Şimdi bana “İyi bir parfüm nasıl olur?” diye sorsanız, “İyi bir parfüm sadece güzel kokmaz” derim. Bir şeyleri ortaya çıkarır. Bir kapı ya da bir yara açar. Bir anı, bir rüya ya da bir dönüşüm için alan yaratır. Bir üründen çok bir tılsım, yüceltici bir nesnedir. İyi parfüm bedenle, zihinle ve ikisi arasındaki görünmez şeyle konuşur.
SANATSAL BİR KEŞİF
Duyulara hitap eden, ruha dokunan bir araç arayışındaydım. Daha önce tasarım, ritüel ve gastronomi gibi alanlarda çalışmıştım; bu alanlar hep sembollerle, anlamla ve deneyimle iç içeydi. Parfüm ise başlı başına mitolojik bir çekiciliğe sahipti. Aslında bir parfüm markası kurmak, benim için bilinçli bir karar değil; zamanla doğal biçimde gelişen bir süreçti. Bu fikri bir markaya dönüştürmemi öneren ise niş parfümeri uzmanı David Frossard oldu. Böylece Liquides Imaginaires doğdu. Ticari bir proje olarak değil, kutsal ve sembolik sıvıların sanatsal bir keşfi olarak.



SAF, AYDINLIK VE YÜCELTİCİ
Liquides Imaginaires’in parfümlerini henüz keşfetmemiş biri için ilk önerim SANCTI olurdu. Çünkü o, markamızın vizyonunu tanımlayan o kutsal dürtüyü taşıyor. Saf, aydınlık ve yüceltici bir karaktere sahip, parlak bir tütsü kokusu olarak ruhani bir deneyim sunuyor. Öte yandan, FORTIS de önerilebilecek güçlü bir başlangıç noktası. Daha karanlık, içe dönük ve derin bir yapısı var. Oud’un gizemli çekiciliğiyle sarılmış, keşfedilmeyi bekleyen bir iç dünyaya kapı aralıyor. Ama aslında Liquides Imaginaires evrenine girmenin en doğru yolu, bir üçlemeyle olur. Çünkü bizde her parfüm bir karakter, bir hikâye taşır. Ancak bu hikâyeler üçlü yapılarla bir araya geldiğinde tam anlamıyla derinlik kazanır.
DENGE, HAREKET, ANLAM…
Evet, parfümlerimizi genellikle üçleme halinde sunuyoruz çünkü üç sayısı bizim için çok anlamlı. Dengeyi, hareketi ve anlamı temsil ediyor. Tıpkı beden, ruh ve zihin gibi ya da geçmiş, şimdi ve gelecek gibi… Üçleme bizim için sadece üç kokudan oluşan bir seri değil aynı zamanda bir anlatı mimarisi, bütünlüklü bir dünyanın inşasıdır. Her parfüm, diğerini tamamlar, kontrast yaratır, derinlik katar. Aralarındaki etkileşim, müzikteki akorlar gibi bir harmoni oluşturur. Bu yüzden, Liquides Imaginaires evrenine adım atmak isteyenler için üçlemeler en doğru kapıdır.
KOKULARIMIZ BİZİM TILSIMIMIZDIR
Mistisizm ve koku her zaman iç içe olmuştur. Bu yüzden diyoruz ki “Kokularımız bizim tılsımımızdır.” Eski ritüellerden kutsal yağlamalara kadar parfüm, tarih boyunca hep bir aracı olmuştur. Maddi olanla olmayan, görünenle görünmeyen dünyalar arasında bir köprü. Benim için mistisizm dinle değil, yükselişle ilgilidir. Günlük hayatın sıradanlığından uzaklaşmak, zamansız ve derin bir şeye dokunma arzusudur bu. Parfüm, bu arayışta bize eşlik eder. Görünmezlik yoluyla bir varlık yaratır; fiziksel olmayan ama hissedilen, zamansız bir iz bırakır. Bu yüzden parfüm, sadece bir koku değil, aynı zamanda samimi bir sihir biçimidir.
Ali Mert Alan