Güneş Alpman; genç, sessiz sakin, kendi halinde, kafayı plaklara takmış bir müzisyen. İki sene önce Kanadalı plak şirketi Kept Records’dan ilk 45’liği ‘Tintm’ i yayımlayan Alpman şimdi yeni çalışması “Seven Seas” ile karşımızda. Umut Çetin, Ali Somay ve Baran Göksu’dan oluşan “The Midnight Walkers” la beraber kaydettiği ikinci 45’liğinin ardından Güneş’le konuştuk.
İlk 45’liğiniz Kanadalı plak şirketi Kept Records’tan çıkmıştı. Ama ‘‘Seven Seas’’ çalışmanızı kendiniz yayımladınız. Neden bir plak şirketiyle çalışmayı tercih etmediniz?
Bu çalışmayı kendi çabalarımızla yayımlama fikrinin eğlenceli olacağını düşündük öyle de oldu. Ayrıca benim Ali Gültekin ile birlikte “Melting Mountain Recording Co” adında ufak bir bağımsız plak şirketi kurma hayalimiz vardı. “Seven Seas” ile onun ilk adımlarını atmış olduk.
Bu çalışmanın basılı olarak yayımlanmasıyla siz ilgilendiniz. Plak basmak kolay bir iş değil. Nerede bastırdınız, ne gibi zorluklarla uğraştınız?
Almanya’da baskı işlemleriyle ilgilenen bir fabrikada yaptırdık. Sanırım bütün süreç esnasında en az sorun yaşadığımız nokta plakların üretimi oldu. Ama plakların basıldıktan sonra buraya gelmesi çok sancılı oldu.
Siz enstrümantal müzik yapıyorsunuz. Gelecekte vokal kullanmayı düşünüyor musunuz?
Evet, olabilir. Ama müzik duygu işi bunu ‘söz yazalım , vokal de olsun’ diye yapmam. Bu konuda aceleci davranmam. Hissiyatla ilgili bir durum.
Peki, “Seven Seas” ve “Behind Ocean” şarkılarınızı birer cümleyle açıklamanızı istesem. Ne söylersiniz?
İkisini de birer cümleyle açıklayamam ne yazık ki fazlasıyla beceriksizim bu konuda (gülüyor). Fakat “Seven Seas” konseptinin, bizde yarattığı ve dinleyicide de yaratması için uğraştığımız genel duyguları tanımlayabilirim. İlk başta tanıdık gibi gelen ama parçaların sonuna geldiğinde bu aşinalığın geçmişte kalmış ve şu an itibarıyla çok uzak olduğunu fark ettiğin bir hikâye bu. Seven Seas ve Behind The Ocean’ın anlattığı şey bu aslında. Sürekli uzağa ve daha uzağa -aslında o kadar da uzağa gidemiyorsun, iki parça var alt tarafı- giden bir yolculuk.
Peki, yolculuk rotanız neden hep uzaklara doğru?
Hep değil aslında. Bu iki parçanın ve Seven Seas konseptinin yarattığı duygular bu yönde sadece. Ama açık konuşmak gerekirse tam olarak nedenini ben de bilmiyorum.
Bu çalışmanız ikinci 45’liğiniz peki Alpman’ın long play’i ne zaman çıkacak?
Şu anki planlarımıza göre, 2015 içinde bir belki iki tane dijital single ve ardından bir tane daha 45’lik yayınlayacağız. LP için de yılsonu ya da önümüzdeki yılın başı diyebilirim.
Başka bir 45’lik daha, neden 45’lik?
İlk olarak, bütün fiziksel müzik yayınları içindeki favori formatım 7inç 45’lik plak. Bunun haricinde sadece 2 parçalık konseptler ve hikâyeler yazmak ya da bütün hikâyeni 2 parçaya sınırlamak bence çok eğlenceli. Bütün bu sebeplerin haricinde, daha kolay üretiliyor. Bu sebepten dolayı dinleyiciye ulaşması da daha ucuz ve kolay oluyor. Kimse plağa 80 TL vermek zorunda değil. Tek plağımızın 80 TL olması fikri, dinleyiciye ve aynı zamanda bize şu aşamada korkutucu geliyor. Her şey benim kontrolümde olsa eğer her yıl bir LP yayımlamaktansa sanırım bir yıl içinde 4-5 tane 7 inç yayınlamayı tercih ederim. Bir de bu zamana kadar sadece plak ve dijital yayımladık.
Kayıtlarınızı CD olarak yayımlamayacak mısınız?
Gelecek 45’likleri CD olarak yayımlamak, kaynakları boşa harcamak olur. Bu zamana kadar çıkan iki 45’likte tamamen farklı konseptlerde olduğu için onları birleştirip bir “Karışık CD” yapmamız da mümkün değil ne yazık ki. Fakat bir longplay çıktığında büyük ihtimalle CD formatında da basılacak. Limited edition plak baskısı ve CD baskısı olabilir. Bunun haricinde, belki minik yayınlar yapabiliriz ama o da sadece CD formatı için tasarlanmış olur.
ALİ MERT ALAN