Kendi evini temizletemeyen girişimci, fizikçi, restoran sahibi Veysel Berk’in ‘evebirilazım.com’ isimli sitesi mayıs başında hayata geçti. Şu an oldukça ilgi gördüğünü söyleyebiliriz. İşte onun hikayesi…
Veysel Berk 14 sene Amerika’da yaşamış bir fizikçi. Ailelerin örnek göstereceği cinsten bir adam. Elini hangi işe atsa başarılı olmuş, yeni başlangıçlardan korkmayan bir girişimci aynı zamanda. 1997 yılında Boğaziçi Üniversitesi’nde Moleküler Genetik ve Biyoloji bölümüne girmiş. Bu bölümü neden seçtiğini kendisi de bilmiyor. Ama durumu “Kafam biyoloji, fizik ve kimyaya çalışıyordu” cümlesiyle özetliyor. Fakültenin üçüncü sınıfında insan geni projesi üzerine çalışmalar yapmak için Amerika’da Massachusetts Institute of Technology’ye gitmiş. Bir sene orada çalışmış. Sonrasında Türkiye’ye gelip okulunu bitirmiş. O sırada her üniversitelinin hayali olan “Bir restoran açacaksın parayı vuracaksın abi” fikrini hayata geçirmiş. Bilgi Üniversitesi’nin yakınında bir restoran, cafe açmış. “Nasıldı işler?” dediğimde “İyi kazanıyorduk, milyon dolarlık ciromuz vardı” cevabını alıyorum. Ardından Massachusetts Institute of Technology’de yaptığı çalışmaların ses getirmesiyle University of California Berkeley onu doktora programına davet etmiş. “Bu fırsat elime bir daha geçmez diyerek 2001 yılında Amerika’ya tekrar gittim” diyor. Ve Amerika yıllarını anlatıyor: Nobel ödüllü bir fizikçi olan Amerika Enerji Bakanı Steven Chu çalışmak için beni davet etti. Güzel bir fırsattı, ben de onunla çalışmaya başladım. Bir yıl sonra 2008’de Obama başkan seçildi. Başkan seçilince de bizim hoca Enerji Bakanı olarak atandı. Laboratuvar da bize kaldı.
Işığı kullanarak elektron mikroskobu kalitesinde görüntü alacak bir sistem geliştirmek üzerinde çalıştım. Bu proje epey ses getirdi.
2012’de Science dergisinde yayınlandı. Ama bunu yaparken canım da sıkılıyordu çünkü karanlık bir odada çalışıyorduk. Ne yapalım derken enstitüde yüzlerce arkadaş çalışıyor. Onlarla sohbet edebileceğimiz Wallit isimli bir sanal duvar, ortak bir alan oluşturalım dedim. Yatırımcılar bu projeyi duydu epey hoşlarına gitti. Bunun üzerine de 1 milyon doların üzerinde yatırım aldık. Projenin altı ay sonunda lansmanını yaptık. Ardından Wallit daha çok ses getirdi. O sıralarda Stantforfd Üniversitesi’nde bana hocalık teklif ettiler. Onu ben değerlendirmeyi düşünürken annem rahatsızlandı.
Berk’in annesinin rahatsızlığı onun kariyerini tamamen farklı bir yöne çevirmiş. Annesinin rahatsızlığı ve Türkiye’ye olan özlemiyle geri dönmüş. Kendisi bir proje adamı olduğu için Amerika’dayken bile İstanbul’da bir ekip kurmuş ve onlarla irtibat halindeymiş. İstanbuldaki ofiste günlerini geçirmeye başlamış. Bir haftanın ardından ofis kirlenmiş ve temizlikçi aramaya başlamış. Stantforfd’dan hocalık teklifi alan, yaptığı projeleri milyon dolara satan adam İstanbul’daki ofisine bir temizlikçi bulamamış. Arkadaşlarına bu temizlik işini siz nasıl hallediyorsunuz diye sorduğunda onlarında bu konuda sorun yaşadığını görmüş. O günlerde yolu bankaya düşmüş ve kadınların kendi aralarında “Temizlikçi bulamıyoruz”, “Benim temizlikçim var ama evi iyi temizlemiyor, başkasını bulamam diye sesimi çıkartamıyorum” diye konuştuklarını duymasıyla aklına bir fikir gelmiş: Temizlikçi bulmak bir sorun bu sorunu bir internet sitesiyle ortadan kaldıralım.
Yani evebirilazim.com doğmuş. Berk, “Bu hizmeti vermek ve hizmeti almak isteyenleri biraraya getirmek istedik. Şirketle ilgili olarak üç gün içinde kurumsal kimliğimizi, logomuzu, domain’lerimizi hallettik. Ekip de hazırdı zaten. Ortada hizmet ve şirket yokken sadece bir haftada 30 bin insan siteyi ziyaret etti” diyor.
Temizlikçi arayan çok insan var. Peki bu hizmeti verecek insanları kolay buldunuz mu diye sorduğumda Berk “Başta bulamıyorduk ilk temizliklere ben gittim. Ama şu an günde 100 tane başvuru geliyor. Başvuran insanlar bilgisayar kullanmasını bilen, akıllı telefonları olan, lise mezunu, bazıları da üniversite öğrencileri” cevabını veriyor. Kendi evini temizletemeyen girişimci, fizikçi, restoran sahibi Veysel Berk’in ‘evebirilazım.com’ isimli sitesi mayıs başında hayata geçti. Şu an oldukça ilgi gördüğünü söyleyebiliriz. Bu adamın adını ve yeni projelerini de kısa süre sonra sık sık duyacağımızdan eminim.
Yazı: Ali Mert Alan
Foto: Uygar Taylan