ÜÇ KORKUNÇ KIŞ

2

Kayra adlı bir denizci var öykünün birinden dirilen…

Dolunayın gece denizde bıraktığı parıltılar gibi geçtiği her yerde yakamozlar bırakan, bu sularda onlarla sürüklenen ve direnen diğer ölüm kokulu yaşam formlarıyla… Onunla birlikte en kuzeye, antik zamanlara ve arka arkaya gelen üç kışa tanık olmaya gidiyoruz o halde.

The sound of the groaning frost
Enforce the waves of blinding winters
Days of reaping, nights of aghast
Seasons aligned, under the wintry sign

En başta Muspelheim (Savaşçıların Evi) vardır. Boşluğun güneyinde, sıcak, parlak alevler içinde bir dünya. Alev saçan kılıcıyla dev Surt tarafından korunmaktadır. Boşluğun kuzeyinde ise Niflheim (Sisler Evi) vardır. Ortasında hızlı ve korkunç on bir ırmak doğup uzaklara akar, dalgalarında oluşan köpük zehir sertleşip buza dönüşmüştür. Soğudukça zehirden çiseleyen sis yükselip ikinci bir buz tabakası oluşturmuş ve ilkinin üzerine düşmüştür. Buzlardan devasa yükseklikte bir duvar oluşmuştur. Niflheim soğuk, sisli ve acımasızdır.

5İnsanlığın Midgard’a yerleşmesi ise biri dişbudak diğeri karaağaç olan iki ağaçtan Odin’in kadın ve erkeği yaratmasıyla olur. Efsaneyi yine buzul çağı, devler, doğa olayları yönlendirir. Odin, Vili, Ve karışır. Dünyanın ötesinde bir de tanrıların evi vardır; Asgard veburadaki en ihtişamlı salon Valhalla (Ölüm Salonu)’dur. Çatısı mızrak ve altın kalkanlarla kaplı bu salonda Valkyriler (Ölülerin Seçicileri) ölmeye mahkûm savaşçıları ödüllendirmek için Midgard’a inerler. Ragnarok geldiğinde tanrıların yanında devlere karşı bu savaşçılar savaşacaktır. O zaman kadar Valhalla’da her gün dövüşür, ziyafet çeker ve mead, medovina da denilen bal likörünü içerler.

Odin ile Frigg’in oğlu Balder, tanrıların en güzeli ve en bilgesidir. Aynı zamanda yaşayan her şey tarafından en sevilendir. Diğer oğulları Njord ise denizciler ve balıkçılar için çok önemli, rüzgârın ve denizin hâkimidir. Kayra’ya tüm gücünü vererek onu diriltenin Njord olmalıdır. Kayra’nın insanı hayran bırakacak kadar güzel ayakları Njord’un varlığını ele verir.

Shores retreat in disarray
Melting glaciers lead the demise
A wall of waves and an abyss of water
Drench the land, coastal erosion

9

Kayra, Njord’dan aldığı güçle, rüyalar ve gerçeklik arasında aralanan bir kapıdan örümcek bedenli, toprağa tutunan kırmızı dallarıyla saxifragaflagellaris formunda sinsice bir öyküye, ardından da en derin kâbuslarınıza sızmış bir hayalettir.  Antik bir mitten çaldığı tutkuyla umutlarını daha da yeşerterek, kızıl damarlarından kan dolaştırmaya başlayacak ve nihayet kuzey buz denizindeki soğuk kıyılarda bir denizcide vücut bulacaktır. Bu kıyılar 78°13′K 15°33′D enlem ve boylamlarında, dağlar ve buzullarla kaplı, 164 çeşit bitki türünün yetiştiği, dünyanın en kuzeyinde bulunan ve muhteşem fyordlara sahip, bir grup ada, Svalbard’dır. Kayra bir anlatıcıdır, anlatmaya dünyanın sonundan başlayacaktır yani Ragnarok’tan…

Dünyanın sonu, sonun başlangıcı Ragnarok işaretlerle gelecek ve her şeyi alt üst edecek bir kıyamettir. Kuzey mitolojisinde öyle yazar. Ragnarok’un ilk işareti Balder’in ölümüdür. Buna bir devin oğlu olup tanrı kabul edilen, zeki, şeytani, şakacı ve yalanların yaratıcısı Loki neden olur. Sonra dünyanın her yerinde üç kış boyunca kanlı savaşlar olacaktır. Toplu ölümler, ihanetler gerçekleşirken her şey vahşice yok olacak ve dünya harabeye dönecektir. Her biri bir yıl sürecek, ağır soğuklar ve sonsuz kar getirecektir. Odin, Thor, Heimdall, Loki, Frey, Fenrir tamamen yok olacak, yücelerin zamanı son bulacak ve kömürleşmiş dünya denize gömülecektir. Bu sonun başlangıcıdır, bundan sonra yeni bir dünya yeşerecektir.

Sonsuz kış tüm insanları öldürürken, bir adam Lif (Yaşam) ve bir kadın Lifthasir(Yaşam Tutkusu) büyük dişbudak ağacı Yggdrasill’in dalları arasında saklanacak, sabah çiyini içerek hayatta kalacaktır.

Waves that rave the coastal line
Rain that reaps the breeding soil
Wind that pierces the heart of man
The fire that burns all creatures around 

7Snorri Sturlu son bu söylenceyi MS 1220’de yazdığı Nesir Edda’da anlatır. Hikâyenin özdeş bir türevinin üç yüz yıl önce bir şiirde geçtiği de bilinmektedir.

Balder öldürülüp ruhlar diyarına gitse de daha sonra yaşama geri dönecek bereket tanrılarından biridir. Bu yaşam, ölüm ve yeniden doğuş modeli baharda doğuş, yazda olgunlaşma, sonbaharın ardından gelen kışta da ölümü simgeler. Ancak Balder’in geri dönüşü için tüm insan ve tanrı soyu önce yok olmalıdır. Bir bereket tanrısı olarak da geçen Balder ne doğayı etkiler ne de insanlığa nasıl ürün yetiştirileceğini öğretir. Onun varlığı doğanın manevi bütünlüğü, acı, kayıp, sevgi, saflık ve erdeme dair ışıltılı bir fikirdir.

Ragnarok’un ilk işareti Balder’in ölümü, diğer ise arka arkaya gelen, eski Norveççe’de korkunç büyük kış, Fimbulvetr’dir. Bir döngünün hikâyesi, yaşamla ölümü doğanın büyüsüyle anlatan bir efsanedir. Bu efsaneyi bugüne kadar en iyi yorumlayan Borknagar’ın üç kış anlamına gelen “Winter Thrice” isimli albümü olmalı. Dört farklı vokalin farklı ses renklerinde kışı anlattığı, lirikleri tamamen bu efsane için yazılmış albümde esen soğuk rüzgârlar melodileri fırtınayla taşır kulaklarınıza, yaratılan devingenlikte eriyen buzullar düşlerinizi dondurmaya yetecek keskinlikte.

Borknagar, Winter Thrice ile kışın, kıyametin ve döngülerin içinden doğuyor adeta.

Horizons that hosts no scenery
Starless, unending skies
Wakes the beastly void
Starless, unending skies
The dance of stardust stills
Drapes the mountain
Winter thrice

Yazı: Zeynep Çolakoğlu

Fotoğraflar: Hannu Sievaenen

One comment to “ÜÇ KORKUNÇ KIŞ”
One comment to “ÜÇ KORKUNÇ KIŞ”

Comments are closed.