Sepultura: Müziğe olan arzumuz bizi diri tuttu

“Machine Messiah” isimli son stüdyo albümlerini geçtiğimiz yıl yayınlayan grubun solisti Derrick Green’le Zeytinli Rock Festivali performansları öncesinde konuştuk. Uzun zamandır turnede olmalarına rağmen boş durmadıklarını, yeni fikirler ürettiklerini öğrendik ve Brezilya’nın metal efsanesinin zor zamanlarına ayna tuttuk.

30 yılı aşkın süredir üreten ve iyi albümlere imza atan Sepultura, 2 Eylül gecesi Zeytinli Rock Festivali’nde sahne aldı. Brezilya ve metal müzik denilince akla gelen ilk topluluk olan Sepultura hep istikrarlı bir grup olmayı başardı. Eski solistleri Max Cavalera’nın ayrılığından sonra pek çok insan “Acaba bundan sonra ne olacak?” diye merak ederken onlar bu zor süreci başarılı bir şekilde atlattılar. Max’dan sonra grubu dahil olan solistleri Derrick Green, Sepultura’nın sırrını “Sıkı çalışmaya, aile olmaya ve grup elemanlarının birbirlerine karşı dürüst olmalarına” bağlıyor.

Son albümünüzün üzerinden bir yıl geçti. Yeni şarkılar üzerinde çalışıyor musunuz?

Son stüdyo albümümüzü 2017 yılında yayınladık, ardından hep yollardaydık. Artık turnemizin sonuna doğru geldiğimizi söyleyebilirim. Bu zaman diliminde kafamızda birkaç iyi fikir gelişti ve bunları kendi içimizde olgunlaştırıyoruz. Başlamak için biraz üstünde çalışmamız gerekiyor. Takipte kalmanızı öneririm (gülüyor).

 

Kariyerinizin en iyi albümü size göre hangisi?  

Eğer albümlerimizden biri bile olmasaydı bugünlere gelemezdik diye düşünüyorum. Benim için tüm albümler çok önemli. Bir müzisyen için genellikle son çalışması favori albümüdür, biraz daha ön plandadır. Haliyle, “Machine Messiah” benim için şu sıralar farklı bir yerde.

 

Max Cavalera dönem dönem Sepultura’yla ilgili açıklamalar yapıyor. Bu sizi nasıl etkiliyor? Bu konunun asla kapanmamasını neye bağlıyorsunuz?  

Bu mevzu nasıl hâlâ kapanmaz yahu? “Halen Max ile konuşuyor musunuz, birbirinizi görüyor musunuz” gibi sorular geliyor. Gerçekçi olmak gerekirse onunla görüşmüyoruz. Bizler Sepultura’yı oluşturuyoruz ve yıllar içinde var olduğumuz bu halimizle de çok mutluyuz. Eminim ki Max’te her ne ile uğraşıyorsa epey mutludur. İnsanlar olup bitenin gerçekliğini kabullenemediği için bu konu bir türlü kapanmak bilmiyor.

 

Peki, Igor’la görüşüyor musunuz?

Igor ile grupta birlikte çalarken ve sonrasında çok iyi arkadaştık. Ama şu an maalesef görüşmüyoruz. Onun için her zaman en iyisinin olmasını dilerim.

 

Sepultura adına işlerin kötüye gittiği anlarda motivasyonunuzu nasıl sağlıyordunuz?

Müzik icra etmeyi sevmek ve haliyle birbirine saygı duymak olumlu ya da olumsuz bir atmosfer fark etmeksizin topluluklar için önemlidir. Biz birbirimize olan saygımızı ve müzik yapmayla ilgili arzumuzu hiçbir zaman kaybetmedik. Bunlar bizi ayakta ve diri tuttu. Müzikal anlamda yaratıcılıkta grubun evrilmesinden ve pek çok şeyin kombinasyonuyla kendiliğinden geldi diyebilirim.

 

İnişler, çıkışlar, eleştiriler, spekülasyonlara rağmen Sepultura yoluna hep devam etti. Max’ın ardından mikrofonun başına siz geçtiğinizde de çeşitli eleştiriler almıştınız. Bireysel anlamda siz nasıl güçlü kaldınız?

Kendime ve birlikte çalıştığım grup arkadaşlarıma daha doğrusu kardeşlerime her zaman inandım. Aynı şekilde ekibimize ve ailelerimize de. Bu saydıklarım şartlar ne olursa olsun her şeyin güçlenmesine vesile oluyor, bizi güçlü kılıyor.