Şahsen bizzat kendim

Gateway of Hell

”Gitme” deseydim…

Yataktan kalktığımda bunu düşündüm. Beni görseydi, gerçekten gidebilir miydi? Hani anneler her şeyi görürdü, kırılmış parçalarımı yanına alacak kadar güçlü müydü gerçekten. Bir çocuğun hafızasına yerleşmekten korkmayacak kadar cesur muydu?

Kalktım, çıktım dışarı. Temmuz güneşi aklımın yerinde olup olmadığını kontrol ediyordu. Kendime sorular sormak beni delirtmez değil mi? Neyin kanıtı delilik? Biri daha çok bağırdığında yada sustuğunda mı anlıyoruz delirmiş olduğumuzu. Anlamıyorsun, çocukluğuma gömülü bir gidiş var. Bir kapı kapatılmış düşlerime, hızla bir gece yarısı, ses yok belki, ama izi işte oracıkta durur. Gülerken dikdörtgen olan ağzımda bir çığlığım saklı, gözlerimin parlaklığını bir gece vaktinden ödünç aldım. Hani ağır çekimde sesin iletimini ışık huzmesi olarak görürsün ya, bakma suratıma öyle…

”Neden susuyorsun?”

Susmuyorum, sen duymuyorsun sadece. Mütemadiyen konuşuyorum ben. Gezmek istediğim yerlerden, olmak istediklerimden bahsediyorum. Karşı çıkıyorum muhakkak ”Ölmedim ulan!”diyorum. Günde bir doz, ama ben hiç susmuyorum!

”Gerçeği anlatmıyorsun…”

Bilmiyorsun…Sen hiç üzerine kapatıldığını görmediğin, ama karanlığını içinde hissettiğin bir kapıyla yaşamadın. Gerçek benim korkuyor olmam mı? Dik durmak zorunda olmam mı? Nedir yaşamak dediğin? Nedir düş dediğin?

”Sen yenilmişsin!”

Ben sadece yorgunum… Sonradan geldiğin bir hayata yargıda bulunuyorsun ya, dinle o zaman. Bütün şehri günlerce yürümeyi göze alacak kadar, gözlerimi tavana dikip geceleri devirecek kadar yorgunum. Hatırlıyor musun? Seni kandırıp, okulu asmaya ikna ettiğim günü, sonra gezmekten vazgeçmiştik. Yatakhanede gizlenip uyumaya karar vermiştik. Yatakla duvarın boşluğuna, sığmaya çalışıp üzerimize yorganı çekip hizmetlinin yatakhaneyi kilitlemesini beklemiştik. Dışarıdan baksan yatakta kimse yok gibi duruyordu; işte ben o yokluğun içinde var olan nefes kadar yorgunum.

”Güzeldi… Artık beni kandırmıyorsun…”
Kalk gidelim…

Ellerimi cebime sokmadım… Dünyayı adımladım, anneliğe bir adım daha yaklaştım.Kendimi bir kez daha sarmaladım, bana ihtiyacı var… Kendimin beni duymasına ihtiyacı var. Bir adam var kalbimde, biliyorum kendimde de…

Meltem Doğan