Karaköy’de ikamet eden şirin dükkân Sahi hem menüsüyle hem de birbirinden güzel tasarım nesneleriyle dikkat çeken bir yer. Yolunuz Karaköy’e düştüğünde muhakkak buraya uğrayın…
Karaköy, İstanbul’un tarihsel anlamda en eski bölgelerinden biri. Geçmişten günümüze semtte bulunan bankaları ve iş hanlarıyla nam salmış olsa da Karaköy şehrin çok yönlü yerlerinden bir tanesi. Camilerin, kiliselerin ve sinagogların buluştuğu semt olmasının yanı sıra müzeleri ve her geçen gün sayısı artan sanat merkezleriyle; kültür ve sanatın nabzının da arttığı bir bölge… İşte bu tarihi ve köklü yerde son yıllarda açılan cafe ve restoran sayısında hızlı bir artış söz konusu. Açılan restoranların çoğunun menüsünde de kendine has, her yerde bulamayacağınız lezzetler mevcut.
Tophane Meydanında, Kılıç Ali Paşa Camii’nin hemen yanındaki sırada yer alan Sahi’de semtin yenilerinden. Sahi’nin kurucuları yaptıkları işi şöyle tanımlıyor: İstanbul’u seven ve İstanbul şehir kültüründen beslenmek isteyen yerli yabancı herkes için hazırlanmış yepyeni bir alışveriş deneyimi. Abartıyorlar mı? Hayır. Çünkü mekân menüsündeki başarılı tatlarda ve dükkânda satılan hediyelik eşyalarla aklınızı çelmeyi başarıyor. Yani Karaköy’de, Sahi’ye gittiğinizde bir şeyler yedikten sonra giriş katında bulunan mağazadan da hediyeler alabilirsiniz. Biz mimoza, damask gülü ve ıhlamur kokularından oluşan İstanbul’un kokuları setini, keçeli nazarlıkları ve dekoratif vazoları, nostaljik çikolataları ve Sahi’nin İstanbul ajandasını çok beğendik. Şunu söylememiz gerekir ki mağazada satılan ürünler bunlarla sınırlı değil. İçeriye adımınızı attığınızda tüm nesneleri uzun uzun seyrediyorsunuz hepsi çok şık. Ve Sahi’den alışveriş yapmak için buraya gelmenize de gerek yok. İnternet üzerinden sahi.com.tr adresinden beğendiğiniz ürünleri sipariş verebiliyorsunuz.
HAYAL ETTİĞİN LOKUMU YAPTIR
Dükkânda birbirinden ilgi çekici ürünleri inceledikten sonra yaz mevsimini andıran güzel havayı kaçırmamak adına Sahi’nin ufak bahçesinde oturduk. Sağ tarafımızda Münür Usta’nın lokum yaptığını gördük. Ve bizde kendisine lokum sipariş ettik. Bizi karşısına aldı ve “Lokumunuzda neler olsun istersiniz?” diye sordu. Biz tercihimizi kaymak, portakal ve nardan yana kullandık. Münür Usta taze malzemelerle lokumu bizler için hazırladı ve afiyetle yedik. Malzemelerini seçtiğiniz lokumu ister orada yiyebiliyorsunuz isterseniz paket yaptırıp götürebiliyorsunuz. Kesinlikle denemelisiniz.
GELENEKSEL TATLAR
Sahi’nin menüsü tabii ki lokumdan ibaret değil. Mesela baklava Gaziantep’ten günlük olarak getirtiliyor. Tatlılar, baklava ve lokumla sınırlı değil. Arnavut şekerparesi, tahin, pekmez ve cevizli Anadolu tatlısı Nevzine gibi geleneksel tatları da burada bulmanız mümkün. Hep tatlılardan bahsettik ama burada geleneksel çorbalar, dana taşlık, tavuk külbastı, tavuklu cevizli erişte, kayseri mantısı gibi yemeklerde mevcut. Yemeklerdeki geleneksel dokunuşlar, içecekler içinde geçerli. Pek çok derde deva olarak gösterilen Demirhindi şerbeti ve Osmanlı limonatası asıllarına uygun olarak imal edilip burada insanların beğenisine sunuluyor.
Mekânın Galata Kulesi’nden Boğaz’a kadar uzanan manzaralı terasını da unutmamak lazım… Hafta sonu kahvaltıları için harika bir seçenek olabilir. Sahi’nin insanın iştahını açan manzarasında tostlar, börekler, çeşit çeşit kahvaltı tabakları seçeneklerini deneyimleyebilirsiniz. Sahi; içinizi açan, kafanızı dinleyebileceğiniz, güne başlamak ya da yorucu geçen günün içerisinde bir mola vermek için iyi bir adres.
Ali Mert Alan