Müzik tokat atar

carole sanson

İnsan ilişkilerinde hata yapıyoruz, melek sandıklarımız şeytan çıkıyor, yanılıyoruz.   Bizi hatırlayanları unutuyoruz, hep düşündüklerimiz tarafından unutuluyoruz. Bazen öyle şeyler oluyor ki inanamıyoruz. Dünyanın güneşin etrafında değil, kusursuz gibi görülen insanların kusurlu yalanlarının etrafında döndüğünü anlıyoruz. Bu anlarda kendimiz için samimiyetine inanabileceğimiz, yalansız  bir sığınak arıyoruz. Bu bazılarımız için  müzik oluyor. Çünkü müzik asla yalan söylemez. İyi müzik de, kötü müzik de kendini belli eder, anlarsınız.

Üniversite mezuniyeti, askerlik, iş bulma, evlilik, çoluk çocuk derken bazıları için müzik “Bizde gençken falancayı dinlerdik” olur.  Ardından, sanki siz bir müzik grubunu dinlemeyi bırakınca onlar hayata küsüp müziği bıracakmış gibi  “Onlar hala müzik yapıyor mu ya”  cümlesi gelir. Kısacası bazıları gençlik yıllarına ihanet eder. Gençken dinlediklerini, giyindiklerini, odasına astığı posterlere “gençlik hevesi” der geçer. Tabii gerekçeleri de “Hayat gailesi” dir. Yaşayamadıkları hayatları için. Onlar için plazalarda, ajanslarda, iş merkezlerinde robota döndükleri  “yaşam mücadeleleri” her şeyin üzerinde gelir.

Hangi müzik  tarzı olursa olsun bir toplantıya giderken, alışverişten dönerken, arabada radyoyu kurcalarken, televizyonda kanal değiştirirken  çalan şarkı sizi o yıllara götürür,  unuttuğunuz yıllara. Tokat yemişe dönersiniz. Bu tokatı onu unuttuğunuz için müzik atmaz size, müzik gönül koymaz. Hiç yaşanmamışcasına unuttuğunuz yıllarınızdan yersiniz tokatı. Söz konusu müzik  Glam Rock’sa fonda çalan müziğin yanı sıra aklınızda Rock’N Roll’un sert ve maço tavrının tam karşısında duran Glam Rock gruplarının abartılı imajları da gelir.

70’li yıllarda dünyayı sarsan Glam Rock akımı kimileri tarafından dejenere gençler olarak görülse de kadere bakın ki Glam Rock gruplarının aksesuarları günümüz modasında sıkça kullanılması da ayrı bir konu. Seks, drugs and Rock N Roll söz konusuysa Glam Rock en doğru adreslerden biri. Bu grupların ne o yıllarda tükettikleri uyuşturucular ne de orta yaşa gelince “sağlıklı yaşam” için içtikleri yeşil ve meyve aromaları çaylar umrumda değil. Ben ne uyuşturucu baronuyum, ne de çay reyonu görevlisiyim!  Rock dünyasının en görkemli, cesur ve pervasız yıllarında en şaşaalı, abartılı gösterilere imza atan bu gruplarla ilgileniyorum sadece. Hem müzik olarak hem imaj olarak böyle bir yolda ilerlemek cesaret ister. Cesaretten vazgeçmeyen ve geçmişini unutmayan herkese selam olsun.

Yazı:Ali Mert Alan

İllüstrasyon:Carole Sanson

* Bu yazı 46 Magazine’in 18. sayısında yayınlanmıştır.