Marc Chaya: Her yer konsept dolu!

Yarattığı kokularla birçok dünya markasını ihya eden parfüm dehası Francis Kurkdjian’ tarafından kurulan ‘Maison Francis Kurkdjian’ın yeni parfümü ‘Pluriel’ görücüye çıktı. Markanın CEO’su Mark Chaya parfümün tanıtımı için Türkiye’deydi. Marc’la parfüm butiği La Deese’de buluştuk ve hem markanın başarısının sırrını hem de parfüm dünyasındaki son gelişmeleri konuştuk.

Marc Chaya2

Marc Chaya

Francis Kurkdjian için parfüm dünyasının starı diyebiliriz. 1969 yılında Fransa’da dünyaya gelen parfümör Francis, 1985 yılında parfüm yapmaya karar veriyor. 1990 yılında parfüm ve kozmetik dünyasının Oxford’u sayılan ISIPCA’da eğitim alıyor ve 25 yaşındayken ilk parfümünü yapıyor: Jean Paul Gaultier Le Male… Böylece parfüm dünyasına giren Francis sadece günümüzde klasik olarak kabul edilen bir parfüme imza atmakla kalmıyor, ismini bir marka haline getirecek ilk hamleyi de yapıyor.  Sonrasındaysa Yves Saint Laurent, Versace, Kenzo, Giorgio Armani, Guerlain, Dior gibi ünlü markalar için parfümler yaratıyor. 2009 yılındakendi adına parfümler üretmek üzere ‘Maison Francis Kurkdjian’ isimli niş parfümevini kuruyor ve kazanmaya başladığı şöhret de artarak devam ediyor Francis’in. Her yeni ürünüyle dikkat çekiyor; parfüm meraklılarının övgülerinin sonu gelmiyor. Biz de Maison Francis Kurkdjian’ın yeni parfümü ‘Pluriel’in tanıtımı için Türkiye’ye gelen markanın CEO’su Marc Chaya’yı bulmuşken ona merak ettiklerimizi sorduk.

İş dolayısıyla oldukça sık seyahat eden Marc, İstanbul trafiği nedeniyle biraz gecikince defalarca özür diliyor. Ancak biz İstanbul’da yaşayanlar için bu durum oldukça sıradan: “Problem yok. Her şey yolunda ve İstanbul’a hoş geldiniz” diyorum durumun olağanlığını açıklarcasına. Tebessüm ediyor ve röportajda ilk soruyu da soran Marc oluyor: “Markamızın hangi parfümlerini beğeniyorsunuz ?”Yeni ürünleri Pluriel’in çok zarif ve başarılı olduğunu ancak gülün ön planda olduğu Lumière Noire Pour Homme’un favorim olduğunu söyleyerek yanıtlıyorum Marc’ın sorusunu ve bu sefer ben soruyorum: “Açıkçası sizinle beraber Francis Kurkdjian’ı da İstanbul’da görmeyi umuyorduk ama gelmedi. Kendisini İstanbul’da görebilecek miyiz?” Marc ise şöyle yanıtlıyor sorumu:  “Şirketimizin iki kurucusu var; Kurkdjian ve ben. O sanat yönetmeni, ben ise ticari işlerden sorumluyum. En büyük pazarımız Amerika’da. Orada çok fazla satış antlaşması yaptık. Bu nedenle de işlerimizin çoğunu New York’tan yürütüyoruz.  Francis Kurkdjian yoğunluğu nedeniyle bu kez İstanbul’a gelemedi ama gelecek. Çünkü Türkiye’de iyi izler bıraktık ve burasıyla ilgili büyüme planlarımız var.”

Francis Kurkdjian ve Marc Chaya

Şu an bir parfüm markasının başında olmasına rağmen, geçmişte bu sektöre uzak bir işte çalıştığına değiniyor Marc: “Daha önce Ernst&Young’la ortaklık yaptım ve global telekomünikasyon pazar liderliğini üstlendim. Tıpkı bugün olduğu gibi o yıllarda da sıkça seyahat ediyordum ve hayalim bir telekomünikasyon merkezi kurmaktı. Ta ki Francis ile tanışana kadar…” Francis’le tanıştığında oldukça şaşırdığını hatırlatan Marc, “Bildiğiniz gibi parfümü kullananlar, büyük markaların arkasında parfümleri yapanın büyük sanatçılar olduğunu bilmezler. Ama her gün parfümünü kullanan insanlar Francis’in adını biliyorlardı. Bu durum beni oldukça şaşırtmıştı” ifadeleriyle o anı paylaşıyor bizlerle. Ancak Marc da çok iyi bir gözlemci ve burnu ticari anlamda gayet iyi koku alıyor. Öngörüsü sayesinde Francis ile birlikte çalışmanın stratejik bir hamle olabileceğini ve ortaklık süreçlerinin daha da ileriye gidebileceğini o zaman görüyor.  “Moda dünyasının en bilinen markalarının arkasında çok yetenekli tasarımcılar vardır ama insanlar genellikle bu tasarımların kimler tarafından yapıldığını bilmezler.  Biz zamanımızın yaşayan en büyük parfüm sanatçısı için bir ‘parfüm evi’ kurarak bu şirkete onun adını verdik. Maison Francis Kurkdjian’ın kurulmasının ardından parfüm firmaları artık parfümden çok parfümü yapan kişiden bahsediyorlar. Kendine ait özel koleksiyonu olan parfüm yapımcıları var. Bu durumdan da gayet hoşnut olduğumuzu söyleyebilirim.”

Francis 20 yılı aşkın bir süredir sektörde ancak kendi ismini verdiği ‘Maison Francis Kurkdjian’ henüz 6 yıllık bir niş parfüm evi. Sektörde yeni olmasına rağmen Maison Francis Kurkdijan’ın, oldukça itibarlı, başarılı ve herkesçe bilinen parfümlere imza atan bir marka olduğunu söylemek yanlış olmaz. Zira 2009 yılından bu yana her anlamda sürekli yükselen bir grafiğe sahip. Markanın bu durumunu Marc, konsept ve özgünlük arasındaki farka bağlıyor: “Her yer konsept dolu. Müşteriler konsepte, teoriye, pazarlama fikrine para harcamaktan yoruldu. Aynı modada olduğu gibi özgünlük ve gerçek bir hikâye arayışı içindeler. Başarımızı da özgün olmamıza, tamamen bu işe odaklanmamıza ve insanların yaratıcısının kim olduğunu bildikleri ürünlere gösterdiği ilgiye bağlıyorum.”

Marc, güler yüzü ve samimiyetiyle iş hayatının getirdiği eğreti resmiyetten oldukça uzak biri. Bu nedenle kendisine başka markaları da tercih edip etmediğini rahatlıkla sorabiliyorum. O da heyecanla ve gülümseyerek “İnanın evet” diye cevap veriyor ve devam ediyor: “Kadın ya da erkek olun; takım elbise, spor ya da gece kıyafeti giyin. Bunları tamamlayan şey parfümdür.  Parfüm hayatınızı şekillendirmek için hep orada bekler.  Francis Kurkdjian’ın parfümü sadece bir koku değildir, bir silüettir. Sizden önce yer alan veya geride kalan bir iz, kıyafetlerinizde bıraktığınız bir işaret, başkalarıyla paylaştığınız kendinizden bir parçadır.” Maison Francis Kurkdjian’ın insanı her anlamıyla tamamlayan bir parfüm olduğunu da söyleyen Marc, samimi röportajımızı keyifli bir anısıyla noktalıyor: “Francis şimdi 45 yaşında, bense 41. Düşünsene, 18 yaşımdayken annem Paris’ten Francis’in yaptığı bir parfümü getirmişti. Francis’in 23 yaşında yaptığı bir parfümdü bu. Dünyada en çok satan kokulardan biriydi! Bu hediye aynı zamanda kaderin de bir işareti gibi gelmiştir bana. Ve bugün Francis ile birlikte, bu işaretin izinden birlikte yürüyoruz.”

Yazı: Ali Mert Alan