Karanlıktı, tamam

karanlıktı, tamam

 

Şehrin kalbindeydim,

Atmıyordu.

Her yer bol kedili bir kavga,

Ve bir de çöpten adamlardı küçük masalarda.

Havada uçuşuyordum alacalı tüyler gibi,

Her yeni yudum paçalarımdan çeken eller gibi bağırarak.

Sormuyordum kimim diye, bilinemiyordu bunlar.

Üst üste binmiş tüm günler etmişti bir gece,

Arkamda küçük bir karanlık, yanımda bir tane daha, önümde de en büyüğü.

Karanlıktı, tamam.

Yine de tamam demedim gitmene.

Üstelik daha hiç gelmemiştin.

Pis sular akıyordu kaldırım köşelerinden,

Ve bir de

Kadınlar.

Hepsi sapsarı aydınlık,

Hepsi içli bir ampul ışığında,

Ve de satanlar hep bir şeyleri.

Güzel bir kelime aradım,

Konuştular, bulamadım.

Ben de sırtüstü düştüm üzerlerine.

Hiç gitmiyordun.

Oysa gelmemiştin daha.

Çok korktum, aradım birilerini.

Çöpçü kedilerden pis tekmeler yedim.

Ağzımı açtım, kusamadım seni.

Masalar devirdim.

Daha da korktum, gizlendim.

Her yenisinde yeniden anlayarak.

Karanlıktı ve sen hiç gelmemiştin hala.

Buna tamam denmiyordu.

Kalbimdin, sendin, şehirdik.

Orası kalbiydi şehrin, atmıyordu.

 Yazı ve Fotoğraf: Yiğit Ünsay