İZMİR LINDY HOP DERNEĞİ: DANS, CAZ, DOSTLUK

ilh3

Zihnin ve bedenin belki de en ahenkli varoluşunu gördüğümüz yerdir danslar… İçinde barındırdığı duyguları görsel olarak anlatan sanatsal bir yorumlama da denilebilir. Peki, bir dans düşünün, neşenin diğer tüm duyguları bastırdığı, melodilerin kıvrımlara dönüştüğü, caz müziğinin büyüsünün hissedildiği bir aşk olarak karşınıza çıksın… İşte bu yaratıcı, hareketli, nostaljik dans Lindy Hop… İzmir Lindy Hop derneğiyle caz müziği, lindy hop dansı ve bu dansın hayata yansımaları üzerine konuştuk.

Lindy Hop’u 1920 ve 1930’larda Amerika Harlem New York’da Afro-Amerikalılar tarafından çıkarılmış bir caz müzik dansı olarak biliyoruz. Bu dansın şu an merkezi neresidir, günümüze nasıl ulaştı, bu süreçte nasıl bir evrim geçirdi?

Lindy Hop Afrika kökenli bir Amerikan dansı. Kökleri charleston, breakaway, texas tommy ve catewalk gibi diğer siyah Amerikan danslarıyla dayanıyor ve swing müziğiyle gelişmiş bir dans. Aslında tüm swing danslarının atasıdır denilebilir.

Sanırım Amerikan, İngiliz ve İsveçli dansçıların bu dansın günümüze ulaşmasında katkısı oldu.

Aynen öyle. Amerika’da çıkıp İsveç’e sıçrayan ve Avrupa’ya yayılan bir dans bu. 1920’lerin sonunda çıkıp, İkinci dünya savaşından sonra rock’n roll’un popülerlik kazanmasıyla biraz unutuluyor. Tekrar canlanması ise 1978’de İsveç ve Los Angeles’daki iki dans okulunun birbirinden habersiz New York’a gelip Frankie Manning ve Al Minns adlı meşhur lindy hop dansçıları aracılığıyla bu dansı keşfetmesiyle gerçekleşiyor.

Türkiye’ye gelişi nasıl oldu?

5 yıl önce İstanbul’a yine bizim gibi böyle lindy hop’u ve caz müziğini seven kişiler tarafından getirildi.

Bir de ilginç bir ismi var bu dansın, neden Lindy Hop denilmiş?

Orijinal bir hikâyesi var aslında. 1927’de Charles Lindhberg (nam-ı diğer Lucky Lindy) dünya tarihinde ilk kez Atlas okyanusunu uçarak geçiyor ve New York’dan Paris’e iniyor. İşte o zaman Charles Lindherberg ismi moda oluyor ve bu dans gibi daha pek çok şeye onun adı verilmeye başlanıyor. Bununla birlikte bu dansın isim babası olarak Shorty George (Snowden) geçiyor. Bir dans maratonunda Shorty George yaptığı hava (akrobasi) hareketleriyle, dans figürleriyle dikkat çekiyor ve dansı alıp başka bir yere götürüyor. Bu nedir diye soranlara da “We hop like a Lindy did (Lindy gibi hopluyoruz)” diyor. Ertesi gün gazete manşetlerinde “Lindy Hop Çılgınlığı” başlıkları yer aldığında bu dans, ismini bulmuş oluyor.

Bu dansı diğer danslardan ayıran şey nedir? Eşli/solo olarak mı yapılır? Doğaçlamalara yer verilir mi/kurallar dâhilinde olması mı istenir?

Lindy hop, Afrika kökenli, eşli ve solo hareketli, doğaçlamalara imkân veren siyahî danslarla, Avrupai tarzdaki 8 vuruşlu eşli dansların birleştirilmesiyle ortaya çıkmış bir dans. Örneğin kapalı duruşta dans ederken Avrupa salon danslarına, doğaçlamalara da imkân veren açık duruşta ise Afrika kökenli danslara göndermeler var.

_MG_9992Peki, bu dansı kimler yapabilir? Kimlere tavsiye edersiniz?

Bu dansı herkes yapabilir, diğer danslar gibi özel yetenek gerektiren bir dans olduğunu düşünmüyoruz. Daha çok hoplayıp zıplamayı seven, eğlenmek isteyen, özellikle caz müziğine ilgi duyanlar bu dansa bayılacaktır. Herkes yapabilir yani, tek koşulu kişinin caz müziğini sevmesi ya da nefret etmemesi.

Peki, ne tür bir caz müziğinden bahsediyoruz, caz çok geniş bir kavram?

Asında caz’ın içinde de swing olarak geçiyor müzik tarzı. Hem hareketli hem de ağır tempolu parçalar var, swing müziğinin özelliği 8’li vuruş, o nedenle cazın içinde swing deniliyor.

Lindy hop dansı ile rock’n roll ya da swing sık sık karıştırılır. Bu dansları buluşturan ve birbirinden ayıran şeyler nelerdir?

Rock’n roll da swing’in bir alt dalı. Normal karıştırılması tabi, bazen rock’n roll müziğinde swing yapıyoruz, bazen de swing müziğinde rock’n roll yapabiliyorsun. Ortak noktaları var, müzikler birbirine çok yakın. Çünkü swing danslarının ilk çıkış kolu lindy hop zaten. Bir lindy hop soy ağacımız var bu konuda.

 

“Herkes Lindy Hop’u öğrensin ve caz müziğiyle dans edebilsin diye bu derneği kurduk.”

 

Peki, biraz da derneğe gelelim. İzmir Lindy Hop Derneği nasıl kuruldu? Derneğin amacı nedir? Kimlerden oluşmaktadır?

İzmir Lindy Hop derneğini biz sekiz kişi kurduk. Herkesin farklı iş kolları var. Biz lindy hop’u çok seviyorduk. Dernekten bazı arkadaşlarımızdan yurtdışına gittiğinde de bu dansı yapmış ve çok sevdiği için burada da devam etmek istemiş fakat İzmir’de lindy hop yapabileceğiniz yer yok gibi bir şey. Bazı okullarda dönem dönem açılıyor ama İzmir genellikle salsa ağırlıklı.

Bu sekiz kişinin bir araya gelmesi nasıl oldu?

Biz bir dans okulunda birbirimizi bulduk. Ancak kendimizi geliştiremiyorduk çünkü haftada sadece bir saat çalışabiliyorduk, bir saat de pratiğimiz vardı. Dans geceleri yoktu. Kendi içimizde düzenlemeye çalışıyorduk. Dans gecelerine talep vardı ama bu organizasyonların sorumluğunu alacak bir kanal yoktu. Bizim çalıştığımız dans okulu da kapanınca hem dans edip hem de kendimizi geliştirebileceğimiz bir yerimiz olsun istedik. İsteyenlere bu dansı öğretelim ve İstanbul gibi İzmir’de de büyüyelim istedik. Fuarda, kordonda sokaklarda dans ettik. Gerçekten dans etmek istiyorduk, aslında bir dans okuluna da girmek istemiyorduk, tek istediğimiz lindy hop yapmaktı. Herkes Lindy Hop’u öğrensin ve caz müziğiyle dans edebilsin diye İzmir Lindy Hop Derneği’ni kurduk.

Ne kadar hoş ama bir o kadar da zorlu bir kuruluş aşaması olmuş. İzmir Lindy Hop Derneği’nde ne tür aktiviteler, çalışmalar yapılıyor?

Bu derneği kurup kendimizi geliştirmek istiyorduk ama sonra biz sadece bu sekiz kişi mi dans edeceğiz diye düşündük. Amacımız farklı bir şey olmalıydı. İnsanlara İzmir’de lindy hop’u sevdirmeli ve bu dansı yaymalıyız dedik. Bir İstanbul kadar kalabalık olamayız ama oradaki havayı yakalayabiliriz diye düşündük ve bu amaçla yola çıktık. Biz bir dans okulu olamayız çünkü onun başka prosedürleri var ve bizi aşar. Bu nedenle en mantıklı olan dernek olmak dedik. Zaten derneklerin amacı da var olan bir şeyi yaymak, geliştirmek, paylaşmak, sadece bizlerin değil buraya gelen herkesin bir şekilde katkı sağlaması, görev ve sorumluluk alması. Amacımız buydu aslında, lindy hop dansını İzmir’de geliştirmek, bunu İzmir’de yaydıktan sonra diğer şehirlerimize götürmek, uluslararası değişimlerle beraber diğer lindy hop dansçılarıyla etkileşime girmek. Bunu lindy hop facebook sayfamızda yapmaya başladık, ilerleyen zamanlarda bir-iki yıl içinde canlı olarak da yapacağız.

Dernekte yapılan çalışmalardan bahseder misiniz?

Şu an dört tane çalışma grubu var. Pazartesi ve Çarşamba günü ikişer çalışma gruplarımız var, Salı günleri de pratiklerimiz var. İki haftada bir de cumartesi geceleri dans gecelerimiz oluyor. Cuma günlerini da kendimize ayırdık, kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz, bildiklerimizi tekrar ediyoruz, videolar izliyoruz.

Lindy Hop öğrenmek isteyenler sizlere nasıl ulaşabilir?

Facebook sayfamızda bir bekleme listesi var, isteyenler oraya adını yazdırıyorlar, biz de erkek-kız dengesi sağlandığında onlara dönüş yapıyoruz. Şu anda çalışma gruplarında yaklaşık 46 kişi var.

Genel bir değerlendirme olarak çalışma gruplarına gelenlerin dansa yatkınlıkları, derneğe bakış açıları ve dernekle olan ilişkileri hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Dansı okulu değil de dernek olduğumuzdan daha samimi ve eğlenceli bir ortam var. Herkesin özverisi, emeği, çabası daha farklı. Bunun dışında bir arkadaşlık da oluşmaya başladı. Çünkü burası sadece bize ait bir yer değil, bu hepimizin derneği. Biz gruplarla çalışmaya başladığımızda da ilk olarak hep şunu deriz: “Arkadaşlar biz dans okulu değiliz, profesyonel dans eğitmeni de değiliz. Biz burada sadece bildiklerimizi aktaracağız size. Siz bize, biz size etkileşim içinde bir şekilde bu dansı yaymaya, geliştirmeye ve eğlenmeye çalışacağız”. İnsanlar bunu duyduktan sonra rahatlıyorlar. Belli bir süre sonra burayı sahiplenmeye başlıyorlar. Mesela 2-2,5 ayı geçenler burayı evleri gibi görmeye başlıyorlar. Bu dansı öğrenmek isteyenlerin burada en az 2-2,5 ay geçirmeleri gerekiyor, ondan sonra da kolay kolay bırakamıyorlar. Şu ana kadar hep böyle oldu. Peki, biz sana soralım röportaj devam ederken. J

Tabi buyurun. Bir anda roller değişti J

lindy hop treeSen nasıl hissediyorsun bu dans ve dernek hakkında? Şu an 2,5 ayını tamamlamış durumdasın.

Ben daha önce başka danslar da yaptım. Dans okullarına gittim. Bir yerden sonra zorlama olmaya başladı, dediğiniz gibi bir sahiplenme, bir arkadaş ortamı oluşmadı. Severek yapmıştım ama burada ilk geldiğim andan itibaren farklı bir ortam vardı. Arkadaşlarla beraber eğlence, parti havasında. Lindy hop hareketli ve neşeli bir dans, bir de herkesin yüzü gülüyor, benim için en önemli şey oydu. Akşam işten çıkıp derneğe gelince stresi atıp, keyif aldığım saatler geçirmeye başladığımı gördüm. Dansın enerji tüketmesinin aksine enerji kazandım resmen. Onun için lindy hop kesinlikle benim yapmam gereken dansmış diyebilirim.

Aynı senin de dediğin gibi iş hayatında stresli oluyoruz, iş çıkışında derneğe geldiğimizde bir rahatlama, eğlenme, gülme ve paylaşım ortamımız oluyor. Bizim aslında diğerlerinden bir farkımız var. İzmir Lindy Hop derneğinde bir sahiplenme vardır, biz insanları kapıda karşılar, sohbet ederiz, bir şeyler ikram ederiz. Bir arkadaşlık ortamımız var. İstanbul’da swing yapıp İzmir’e yolu düşenler bile kendilerini burada evlerinde gibi hissettiklerini ve derneğin ortamının çok farklı olduğunu söylediler.

Türkiye’de lindy hop dansını hangi mecralardan takip edebiliyoruz? İzmir’de Lindy Hop Derneği var…

İzmir Lindy Hop Derneği Türkiye’deki ilk ve tek Lindy Hop Derneği’dir. Başka dans okulları kendi içinde swing yapabilir o ayrı. İstanbul’da Swing İstanbul ve İstanbul Lindy Hop adı altında dans okulları var. İkisinin de uluslararası festivalleri yılda bir kez oluyor. Swing İstanbul’un düzenlediği Uluslarası Orient Express Festival’inin bu sene dördüncüsü oldu. İstanbul Lindy Hop bu yıl 26-29 Mart’ta Crossover adında uluslararası bir festival düzenliyor, yurt dışından dans eğitmenleri getiriyor. İstanbul Lindy Hop daha önce Muğla’da da bir etkinlik düzenlemişti. Yazın da Antalya’da da bir dans kampı olacağını duyduk.

İzmir Lindy Hop Deneğinin ne tür etkinleri oluyor?

Dernek olarak yazın Çeşme’de tekne turu yaptık. Hem gezdik, denize girdik hem de dans ettik. Fransız Kültür Merkezi’nin her sene gösterileri oluyor, geçen sene toplu dans gösterinde yer aldık. Arada üniversitelerin gecelerine de katılıyoruz. Bu sene Cinatı adlı mekânın çektiği bir tanıtım filmde yer aldık. Biz de bu tarz bir tanıtım filmi yapmayı düşünüyoruz. İzmir’in meşhur yerlerinde lindy hop yaparak İzmir’i tanıtacağız. Bunun bir adı var aslında, “I Charleston …” diye. Herkes şehrin meşhur yerlerinde lindy hop, swing yaparak şehrini tanıtan bir video çekiyor ve bunu youtube’a koyuyor. Biz de “I Charleston Izmir” olarak bunu hayata geçirmeyi düşünüyoruz. Bir de bizim hep birlikte çalıştığımız bir toplu dans vardı, Amerikalı bir dans eğitmeni var, adı Peter, pek çok ülkeye davetli eğitmen olarak geliyor. Biz bu toplu dans video’muzu facebook’a koyduğumuzda onlar da kendi sitelerinde yayınladılar ve bir de teşekkür metni yazdılar, bizim için çok hoş bir jest oldu.

İsveç’te her sene Frankie Manning adına 5 hafta süren Herrang Dans kampı düzenleniyor. Bu kamptan biraz bahseder misiniz? Sanırım gönüllük opsiyonu da olan eğitici bir lindy hop kampı bu.

Bu kampa gitmeyi biz de düşünüyoruz hatta bir arkadaşımız da başvurdu. Gönüllük konusu da orada bir hafta çalışıyorsun, bir hafta da onun karşılığında eğitim alıyorsun.

Bu dansın sizin hayatınıza etkisi nasıl oldu?

Aramızda uzun süredir dans edenler de var. Ama asıl lindy hop sayesinde çevremiz arttı, çok hoş bir sosyal ortamımız oldu. Hafta içinin yoğun temposunu düşünürsek akşama dans çalışmasının olması inanılmaz güzel bir motivasyon oluyor. Hafta sonunda dans gecesi olduğunda bütün hafta dans gecesini iple çekiyorsun. Farklı bir dans lindy hop, Latin danslarını ya da halk oyunlarını yapan çok kişi var ama swing ya da lindy hop dediğinde orada bir durusun. Bunu Dokuz Eylül Üniversite’sinin gecesinde çok iyi gördük. Bütün gece salsa çaldılar ve herkes kalkıp dans etti. Ne zaman swing çalmaya başladı, işte o zaman herkes oturdu ve bizi izlediJ. Bu dans gerçekten farklıdır.

Lindy hop dansının müziklerinden favori müzisyenleriniz var mı?

Çok var aslında. Duke Ellington, Lois Armstrong, Bill Elliott, Frank Sinatra eskilerden. Yeni müzisyenlerden de çok güzel besteler çıkmaya başladı. Playlist’imizi sürekli güncelliyoruz.

Lindy hop üzerine çekilmiş filmler ve müzikallerden örnek verebilir misiniz?

Dax ve Sarah adlı dansçılar ilk defa bir lindy hop filmi çektiler, adı Ctrl Alt Dance. Şu an pek çok ülkede gösterime girdi. Swing Kids de lindy hop teması olmaması rağmen lindy hop’un ön plana çıktığı ama İkinci Dünya Savaşı’nı, Nazi Almanya’sını anlatan etkileyici bir film.

Son zamanlarda Marilyn Manson gibi müzisyenlerin kliplerinde ya da reklamlarda ara ara lindy hop yapanlar görünüyor.

Müzik olarak da reklamlarda kullanılıyor. Cem Yılmaz’ın filminde de İstanbul Lindy Hop’dan arkadaşlar rol aldı.

Lindy hop’u tek bir kelimeyle ifade etmenizi istesem bu ne olurdu?

Farklılık, eğlence…

Filhakikat ekibi olarak İzmir Lindy Hop Derneği adına verdiğiniz bu röportaj için teşekkür ederiz. Son sözleriniz ve dileklerinizi alabilir miyim?

Biz teşekkür ederiz bu keyifli röportaj için. Amacımıza hizmet edecek önemli şeylerden biri olduğunu düşünüyoruz. Umarım sayenizde daha çok insana ulaşabiliriz, daha çok insan bizimle tanışır, lindy hop yapar ve ailemize dâhil olur.

 

https://www.facebook.com/izmirlindyhop

http://www.twitter.com/izmirlindyhop

https://izmirlindyhoppers.wordpress.com/

izmirlindyhoppers@gmail.com

 

Video & Toplu Fotoğraf: Korhan Işık

Video Edit: İşyar Peker

Röportaj: Zeynep Çolakoğlu

 

 

One comment to “İZMİR LINDY HOP DERNEĞİ: DANS, CAZ, DOSTLUK”
One comment to “İZMİR LINDY HOP DERNEĞİ: DANS, CAZ, DOSTLUK”
  1. Bugünkü gösteriyi izlemeye geldim. Interaktif olduğunu öğrenince şaşırdım.Oturup izlemeye başladım. Yarı zaman geçince artık dayanamadım ve ben de arka planda tek olarak dansa katıldım. Serpil hanım farkedip hemen bir follower işaret etti. Bitene kadar devam ettim.Çok hoştu.
    Kendimi genç hissediyorum (benden 10 yaş gençlerle yarışacak kadar koşabilir, tenis oynayabilirim) ama kağıt üstünde 58’imdeyim. Partnerim yok (evliyim ama İstanbul’daki eşim ayda bir kez iki veya üç gün için geliyor, 15 gün arayla ben de aynı süre ile İst’a),
    Aranıza katılmam uygun olur mu?
    Saygı ve sevgilerimle,

Comments are closed.