Güven Erkin Erkal’la “güzel güzel” konuştuk

221120141915176841406

Güven Erkin Erkal, küçük bir merak kıvılcımıyla araştırmaya başladı. Neticesinde 400 sayfalık ‘Türkiye’nin Güzel Tarihi’ adlı arşivlik bir eser ortaya çıktı. Kitap henüz çıkmışken Erkal’la bir araya geldik ve yeni kitabını konuştuk.

Hazırladığı, sunduğu müzik programları ile tanıdığımız Güven Erkin Erkal hiç boş durmuyor. Güven, geçtiğimiz yıl hazırladığı “Türkiye Rock Tarihi 1” isimli kitabın ardından bu sefer de “Türkiye’nin Güzel Tarihi” isimli çalışmasıyla karşımızda. Yani biz Türk Rock tarihi kitabının devamını beklerken o bizi ters köşeye yatırdı. Ve bambaşka bir konudaki çalışmasıyla karşımıza çıktı. Dergi ve gazete kapaklarındaki kadın resimlerinden ve fotoğraflarından oluşan bu kitap, sayfalarına keyifle ve uzun uzun bakabileceğiniz arşivlik bir çalışma. “Türkiye’nin Güzel Tarihi”, 1900’lü yıllardan 2000’li yıllara kadar matbu tarihimizdeki kadın resimleri arasında sizi güzel bir yolculuğa çıkarıyor diyebiliriz. Kitabın oluşturulması fikri Güven’in bir önceki kitabını hazırlamaya başladığı dönemde ortaya çıkmış.

KAYNAK BULMAK ZOR

Güven, “Türkiye’nin Cumhuriyet dönemi öncesi caz tarihi var. O dönemle kaynak olarak müzik dergisi bulmak çok zor. Dergi olarak 1950’lerin öncesine kadar neredeyse hiçbir şey yok. 1920’lerde New Orleans’tan çıkıp bize Fransa üzerinden gelen caz müzik İstanbul’da oldukça popüler olmaya başlıyor ve çeşitli eğlence mekânlarında çalınıyor. ‘Nereden kaynak bulabilirim?’ derken, gazete ve özellikle o dönemlerin magazin  dergileri üzerinden ilerledim. Ve kadınların ağırlıklı olarak  kapak olduğu bu dergilerle karşılaştım”  diyor.

BU SÜREÇ ONU ŞAŞIRTMIŞ 

Ailesinin matbaacı olması ve çocukluğunun  Bab-ı Ali’’de geçmesi nedeniyle Rock müzik sevdalısı Güven, “Bab-ı Ali’’nin matbu tarihiyle ilgili kaynak bulsam zevkle okurum” diyerek kitap için kolları sıvamış. Ama işin içinden çıkması çok da kolay olmamış. Zira iki ayda hazırlayacağını düşündüğü kitap için bir sene uğraşmış. Bu süreçte O’nu en çok şaşırtan şeyse Almanya başta olmak üzere çeşitli ülkelerde ‘pulp fiction’ (ucuz roman) romanlarının kapaklarına imza atan Türk ressamlar olmuş. Güven, “Bu kapaklardan kimisinin  Türk ressamlar tarafından çizildiğini öğrendim. Ve çok şaşırdım. Harika kapaklardı ve burada bir şey var dedim. Ve ‘pin up’ konusunun üzerinde yoğunlaştım. 2. Dünya Savaşı sırasında Amerika’da askerlerin kadın fotoğraflarını dolaplarına iğnemelerinden adını almış bir kavram ‘pin up’.  Ama ‘pin up’ anlayışı hem dünyada hem de Türkiye’de daha öncesinde de var. Türkiye’de, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ve Cumhuriyet’in ilanından sonra çıkan Akbaba, Papağan, Zümrüdüanka gibi mizah dergilerinin kapaklarında da bu anlayış görülüyor. Türk karikatüristler dev bir kadehin içinde güzel görüntülü bir kadın çizmişler” diyor.

1920’DE KALIPLAR GETİRİLMİŞ 

Güven, yani bildiğin ‘pin up’ anlayışı” sözleriyle sürecin bu topraklarda da bir tarihi olduğunu anladığını ve hemen araştırmaya koyulduğunu belirtiyor. 1800’lü yılların sonuna kadar uzanan araştırmasıyla dönemin dergi kapaklarında ‘pin up’ anlayışının örneklerine rastlıyor.
Kitapta; spor, müzik, edebiyat, felsefe, magazin dergileri başta olmak üzere çeşitli dergilerin sayfalarını süsleyen güzel kadın fotoğraflarının 1800’lü yılların sonunda başladığını ve 2000’li yıllara kadar devam ettiğini görüyoruz. Ama 80’li ve 90’lı yıllara ait çok fazla fotoğraf kullanılmaması dikkat çekiyor. Güven’e bunun gerekçesini sorduğumda, “Evet, 80’lerden ve 90’lardan fazla fotoğraf kullanmadım. Bunun nedeni de kadınların kullanım biçimleri ve fotoğraflardaki estetik anlayışından kaynaklanıyor. 1920’li yıllarda her renk için yurt dışından farklı renkli çinko kalıplar getirilmiş, baskı teknikleri konusunda arayışlarda bulunulmuş, çok uğraşılmış ama 90’lı yıllarda kimi dergilerin şaşırtıcı derecede baskı kaliteleri çok kötü ve aynı özen  yok” sözleriyle açıklıyor durumu.
400 sayfalık  kitapta Güven’in, “Keşke bunu da kitaba koysaydım” dediği çok şey varmış. Güzel kadınların yer aldığı on binlerce dergi kapağı arasından sadece bin tanesi bu çalışmada. Ama Güven’in hepimiz için sürprizleri var. Merakla bekliyoruz.

Ali Mert Alan