Gerald Ghislain’in koku kütüphanesi

 

filhakikat-Gérald Ghislain'in koku kütüphanesi

Histoires de Parfums markasının yaratıcısı Gérald Ghislain ilginç bir adam. İşte onun ve markasının hikayesi.

İnsanı yıllar öncesine götürebilen iki şey vardır: Müzik ve koku… Yılını sizin bile hatırlayamadığınız zamanda kulağınıza çalınan bir şarkıyı yıllar sonra duyduğunuzda, o şarkıyı ilk dinlediğiniz ana gidersiniz. O zamanki size, yıllar yıllar öncesine… Aslında bu durum parfümler için de geçerlidir. İlk kullandığınız parfümü yıllar sonra kokladığınızda da yine geçmişe bir seyahate çıkarsınız. Aklınızda birden onlarca anınız gelir, hatıralarınız canlanır, duygularınız harekete geçer.

İşte Histoires de Parfums’ün yaratıcısı Gérald Ghislain’da duygularıyla hareket eden bir adam… “Histoires de Parfums” yani “Parfüm Hikayeleri” adlı markanın kurucusu olan Ghislain, insanların hayallerinden hikayeler yaratmayı seviyor. Kendisini “Kelimeler yerine güzel kokular kullanıyorum. Benim mürekkim esanslar” sözleriyle tanımlıyor.  Parfüm notalarını bir araya getirmenin, lüks zanaatın dilbilgisi olduğuna inanıyor.

Fransa’da dünyaya gelen Gérald Ghislain sadece Batı kültüründen etkilenmiş bir adam değil.  Farklı kültürlerle de beslenen Ghislain için bir süre yaşadığı Fas, bakış açısını değiştirmiş ve o’nu beslemiş diyebiliriz. Çünkü ortaya çıkardığı bazı parfümlerde egzotik ve oryantal notaları hissetmeniz mümkün. 22 yaşında şef olan ve Paris’de kendi restoranını açarak işletmecilik yapan Ghislain, insanları memnun etmenin git gide zorlaşmasından sıkılıp, hayaline kesin dönüş yapıyor. Bu kesin dönüş, parfüme ve kokuya olan tutkusunun bir marka haline gelmesini sağlıyor. 1999 yılında niş parfüm markası Histoires de Parfums’ü kuruyor.  Sık sık parfümlerinin “tutucu” ya da “baskıcı” bir bakış açısı olmadığını belirten Ghislain,  tasarladığı parfümlerin satışa sunulduğu andan itibaren satın alan insanlara ait olduğunu belirtiyor. Bu tavır da onun baskıcı olmayan bakış açısını kanıtlar nitelikte: Koku laboratuvarlarında parfüm notalarını denerken işini tutku ve disiplinle yapan Ghislain, ürünler başka insanlarla buluştuğunda aradan çekiliyor. Sözü, parfümlerini  kullanan insanlara bırakıyor. O’na göre parfüm çok kişisel hatta içsel bir şey. Kullanacak kişi nasıl algılıyorsa, parfüme hayat veren adam da bu algıyı olduğu gibi kabul ediyor. Kısa bir süre önce markasının son parfümleri Casanova ve Mata Hari’nin tanıtımı için Türkiye’ye geldiğinde moda yazarı Bihter Ayyıldız onunla uzun uzun konuşmuştu. Ayyıldız’a Fransız parfümörü nasıl bilirsin diye sorduğumda,  “Ghislan çok kompleksiz biri. Adamın ‘En iyi parfümü ben yaparım’ gibi bir kaygısı hiç yok” diyor.

filhakikat-Gérald Ghislain'in koku kütüphanesi2Ghislain’in özgün ve rahat tavrını belki de şef olduğu yıllardan kalan “insanları her gün memnun etme baskısı”na olan bıkkınlığına borçludur, bilemeyiz.  Ama şu bir gerçek ki o parfümlere hayat verirken yıllarını geçirdiği yemek kokularından, daha doğrusu baharat kokularından da yararlanıyor.

Ghislain, kitaplar gibi duygularla yazılmış koku hikayeleri hayal ederek yarattığı parfüm koleksiyonları için “parfüm kütüphanesi” ifadesini kullanıyor. Marquis de Sade, Mata Hari, Sidonie-Gabrielle Colette, Ernest Hemingway gibi dünyayı etkisi altında bırakmış  ünlü isimlerin doğum tarihlerini parfümlere veriyor. Onların hikayelerini, yaşam öykülerini, kendi hayal ve koku dünyasıyla birleştiriyor.

Histoires de Parfums’ün ürünlerini  La Déesse mağazasında deneyerek, teninize ve kendi zevkinize en uygun parfümü bulabilirsiniz.