Batarya Company: Yedi Benzemez adam

filhakikat-bataryacompany

Batarya Company, 7 kişiden oluşan bir rap grubu. ‘Stereotype’ isimli albümlerini yayımlayan toplulukla Türkiye’de rap müziğin durumunu ve albümlerini konuştuk. Sorularımızı Batarya Company’den Necip Mahfuz yanıtladı.

Türkiye’de kendi çabasıyla üreten, şişirilmiş basın bültenleriyle değil de ortaya koydukları samimi işlerle dikkat çeken insanlar da var. Onlardan bir tanesi Eskişehir’de 2009 yılında bir araya gelen Allame, Leşker, Asakir, Lider, Hasip Aksu, Deviasend, Taki ve Necip Mahfuz’dan oluşan yedi kişilik rap müzik topluluğu Batarya Company. Bu yedi benzemez gencin yollarını rap müzik birleştirmiş. Allame ve Leşker tarafından kurulan oluşum Necip Mahfuz’un ikiliyle tanışmasıyla daha da kalabalık hale gelmiş ve işler daha da büyümüş.

ARAMIZDA UFAK BİR HİYERARŞİ VAR

Kısa bir süre önce ‘Stereotype’ isimli ilk albümünü yayımlayan topluluğun isim hikâyesi de Kurşun Batarya’dan geliyor. Edebiyata olan merakı nedeniyle Mısırlı yazar Necip Mahfuz’dan esinlenerek onun adıyla müzik yapan Muhsin Topyıldız, “Biz hiphop’un agresif tarafıyla ilgilenenlerdendik. Ve söylemesi de sert olan kelimelere ihtiyacımız vardı, Batarya’da bunu karşılıyordu” diyerek isimlerinin hikâyesini özetliyor. Eskişehirli Necip Mahfuz saygılı, zeki ve mantıklı cümleler kuran bir genç. Ona, “Bırak iki kişiyi, insan bazen kendisine bile tahammül edemiyor. Siz yedi kişi nasıl anlaşıyorsunuz, aranızda tartışmalar olmuyor mu?” diye sorduğumda bakın nasıl cevap veriyor: “Allame ve Leşker uzun zamandır bir aradalar, bizden çok daha eskiler. Bizde ekip içerisindeki diğer arkadaşlarla çok eski tanışıyoruz. Yani bizim onlarla yarışmak gibi bir durumumuz söz konusu değil. Onlar, bizim abilerimiz. Aramızda ufak bir hiyerarşi var. Zaten şarkı yaparken kimin nerede daha iyi olduğunu hesap edebiliyoruz. Biz hayat tarzı olarak da fazla benzemeyen, yedi benzemez adamız. Biraz Voltran gibiyiz. Herkesin iyi olduğu bir alan var ve diğerlerinin alanından anlamıyor. Kimse de diğerinin işine karışmıyor.” Keşke bu ‘herkesin iyi olduğu alana diğerlerinin karışmama durumu’ her yerde geçerli olsa diyerek sözü Batarya’nın Stereotype isimli albümüne getiriyorum. Şu bir gerçek ki Türkçe rap müzikte melankolik şarkılar ya da karşılıklı diss’leşmeler ilgi çekiyor. Batarya Company’nin sözlerindeyse bunlar yok. Onları en çok rahatsız eden konu her şeyin ‘tek tip’ hâle gelmesi. Necip Mahfuz sokağa çıktığında herkesin saç kesiminden, yürüyüş şekillerine kadar birbirine çok benzediğini, özgünlüğün azaldığını anlatıyor. Konu ne olursa olsun bir kalıba sokma fikrinden rahatsızlık duyduklarını belirtiyor. Albümün söz yazım aşamasında da buna dikkat ederek dünyada neler oluyor, insanlar ne yaşıyor bunu anlatmayı tercih ettiklerini söylüyor.

filhakikat-bataryacompany2EGOMUZU TATMİN ETMEK İÇİN

Rap müziğin internet ekseninde dönmesiyle ilgili olarak yani Türkçe rap müzik yapanların genellikle şarkılarını, albümlerini internetten yayımlamayı tercih etmesiyle ilgili olarak Eskişehirli rapper öz eleştiri yapmayı ihmal etmiyor: “Bugüne dek internete sıkışmamızın nedeni vizyonsuz, başkalarını ilgilendirmeyen, sadece kendi egolarımızı tatmin eden işler yapmamızdı. Rap müzik dinlemeyen insanların bu müziği dinlediğini görünce ‘ben neden böyle bir şey yapmıyorum ki?’ fikri ortaya çıktı.” Muhsin’in internet bağlantımızı kesmesiyle arşivciler için en güzel yere albüm raflarına doğru gidiyoruz.

FUAT ABİ’DEN ÖĞRENDİK

Son yıllarda internetten albüm yayımlama alışkanlığı yerini CD olarak basılan albümlere bıraktı. Çok iyi albümleri müzik marketlerde görebiliyorsunuz. Bu arşivciler için bulunmaz nimet. Ben müzikseverler için albüm satın almanın çok özel bir duygu olduğunu, kaset, CD ya da plakların sahiplerinin günlüğü gibi olduğunu ve arşivcilerin raflarında duran her ürünün onlar için bir hazine değeri taşıdığını biliyorum. Batarya Company de albümlerini şık bir sunumla müzikseverlerin ilgisine sundu. Arşivcilik ve hatıra konusunda Necip de benimle aynı fikirde: “Son dönemde rapçiler arasında bir arşivcilik merakı başladı. Herkes albümlerini basıp satıyor. Bu birine hatıra bırakmak adına harika bir şey.” Onun için Fuat Ergin’in yeri ayrı; “Biz bunu Fuat Ergin’den öğrendik” diyor: “Fuat abi çantasına dolduruyordu CD’leri, Berlin’den buraya gelip elden dağıtıyordu.”

TÜRKÇE RAP PATLAYACAK

Basılan albümlerin sayısı arttıkça rap müziğin Türkiye’de daha da ilerleyeceğinin altını çiziyor Necip Mahfuz: “Medyanın ve müzik şirketlerinin hiphop’a olan ön yargısının kırılması da albümlerini basıp elden satan insanları şirketlerle çalışan insanlar haline getirecek. Yıllardır ‘Türkçe rap patlayacak’ diye konuşuluyor. Bence Türkçe rap bundan sonra patlayacak.”