Arincon’da Kısa Bir Gezinti

Bilinçaltının gizemleriyle dolu Arincon, tutsak profesörler, babasını arayan iki kardeş… Arincon’un kaderi bu kardeşlerin elinde. Kendilerini hiç beklemedikleri bir anda Arincon evreninde, çözülmesi gereken şifreler ve gizemlerin arasında bulan Arya ve İngo’nun babalarını arama macerası…

Paradokya serisi ile gençlere kalemini sevdiren Cem Gülbent’in yeni kitabı Arincon, şubat ayında Timaş yayınlarından çıktı, Genç Timaş’ın fantastik bilimkurgu rafında yerini aldı. Belirtmeliyim ki kitabın kapağında birbirine zıt konumlanmış Arya ve İngo tasarımına bayıldım. Karakterleri birbirine zıt olan ancak çok iyi takım çalışması yapabilen Arya ve İngo en güzel bu şekilde tasvir edilebilirdi. Esra Burak kapak tasarımında güzel bir iş çıkarmış desem abartmış olmam.

Kitabın dili oldukça sade ve anlaşılırdı. Okumaya başladığım ilk sayfadan itibaren karakterleri ve Arincon’u tanımakta hiç yabancılık çekmedim. Karakterler şifreleri çözerken çokça terimler kullanmış olsa da kafada karışıklık yaratmıyor. Bunun yanı sıra kitap, bir oturuşta bitirilebilecek kadar akıcı ve merak uyandırıcı. Karmaşayı anladığınızı sandığınız anda yeni bir tuzak ortaya çıkıyor, yansımalar beliriyor, İngo ve Arya’nın hafızası geçmişteki işaretleri bugüne taşıyor. Bu sebeple bir sayfa sonra ne olacağını kestiremiyorsunuz.

Kitap, İngo ve Arya’nın babasının ortadan kaybolmasıyla başlıyor. Profesör Bilgin’in kaybolması üzerine ailesi endişeleniyor ve çocuklar babalarını bulmak için yola çıkıyor. Profesör Bilgin, ortadan kaybolmadan önce Arya ve İngo’ya bazı ipuçları veriyor fakat çocuklar bunların ne anlama geldiğini henüz bilmiyor. Arya ve İngo şans eseri bir anahtar buluyor ve Arincon evrenine hızlı dalış yapıyor. Kitabın devamında olaylar gelişiyor ve Arincon’u tanımaya başladığımız andan itibaren Arincon büyüyor, düşmanlar ve beraberlerinde gizemler artıyor.

Kitabın ilk yarısı biraz durgun geçti fakat sonlarına doğru her şey hızlandı ve taşlar yerine oturdu. Kitap boyunca Arya ve İngo’nun daha bilinçli hale gelerek hareket etmesi, aralarındaki güvenin artması ve korkudan eser kalmaması çok hoşuma gitti. Çocuklar sadece babalarını aramıyorlardı, karmaşık bir evrende tek başlarına ayakta kalmaya çalışıyorlardı.

Kitapta bahsedilen konular günümüzde gençlerin ilgisini oldukça çeken unsurlar. Yapay zekâ, dört element, kişilik tipleri, bilinçaltının derinleri, çözülmeyi bekleyen diyagramlar…

Karakterler bu unsurlar arasındaki döngüyü tanıyor ve şifreleri ancak o zaman çözebiliyor. Dostları kadar düşmanları da var aynı zamanda. Arincon’u ele geçirmek isteyen ve karakterlere sürekli tuzaklar kuran Profesör Kızıl ve zihinleri emen Düşkapanlar Arya ve İngo’yu asla yalnız bırakmıyor. Arya ve İngo kime güveneceklerini iyi düşünmek zorundalar, yapılacak herhangi basit bir yanlış bile her şeyi çıkmaza sürükleyebilir.

Sanırım kitabın benim için en heyecanlı yeri son bölümüydü. Öyle bir yerde bitti ki devamını merak etmemek elde değil. Bu evrende işler daha da karışacakmış gibi gözüküyor.

Arincon, gençlerin okurken yer yer heyecanlanacağı, adrenalinin yükseleceği, okuyucuyu oldukça saran bir kitap. Okurken bir oyunun içinde gibi hissettiriyor. Paradokya serisini seven okuyucular, eminim ki bu kitabı da beğeneceklerdir.

Berfin İnan