Allame: Gerektiği kadar sert, gerektiği kadar duygusal

Türkçe rap müziğin yükselen yıldızlarından “Allame”, bu aralar konser trafiği ve yeni albüm çalışmaları nedeniyle oldukça yoğun. Rap müzikseverlerin Allame olarak bildiği Hamza Gül’le bir araya geldik ve Çukur’u, Türkçe rapi, şarkı sözlerini ve daha pek çok şeyi konuştuk.

Trabzon’da doğup büyüdünüz sonrasında Eskişehir’e yerleştiniz. Memleketinizin ve Eskişehir’in Allame’nin müziğine ne gibi etkileri oldu?

Doğduğum ve yaşadığım coğrafyanın müziğime tabii ki önemli etkileri oldu. Zaten hali hazırda sanatla uğraşıyorsanız üretiminizde çevre faktörünün önemli derecede etkilerini görürsünüz. Bu durum da benim için olumlu bir sentez oldu. 

Çok dinlenme” hayali kuran müzisyenlerden biri değilsiniz. Müzikle ilgili olarak bir hayal kurmuyorsunuz sadece içinizden geleni yapıyorsunuz. Ama en çok dinlenen isimlerden biri de sizsiniz. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Açıkçası müziğe başladığım ilk gün düşlediğimle şu an düşlediğim şeyin aynı amaca hizmet etmesiyle ilgili bir şey bu. Ben sadece kendimi tam anlamıyla ifade etmeye çalışıyorum. Müziğimde insanlar sanıyorum ki kendilerinden hikâyeler duyabiliyorlar, bu da beni mutlu ediyor.

Peki, müziğe başladığınız dönemde Allame isminin bu denli büyüyeceğini tahmin ediyor muydunuz?

Bu kadar dinleneceğimi tabii ki hayal etmiyordum. İlk etapta müziği ve onunla birlikte kendinizi tanıyorsunuz, dolayısıyla “Acaba çok ünlü olacak mıyım?” sorusu aklınıza hiç gelmiyor. Ama kendim için “Daha iyisini yapabilir miyim?” sorusunu hep sordum, en kıymetli sorulardan biridir.

Bir röportajınızda “Hayatım boyunca anlaşılamamaktan çok sıkıntı yaşadım” diyorsunuz. Hangi konularda kendinizi tam olarak anlatamadığınızı düşünüyorsunuz?

Bu aslında sadece benim değil herkesin sıkıntısı diye düşünüyorum. Bazen bir duygu halinde oluyorsunuz ve bunu tanımlayabilecek yeterli argümanınız olmayabiliyor ya da o hissi karşılayacak sözleri bir şekilde bir araya getiremiyorsunuz. Dolayısıyla edebiyata başvurmanız gerekiyor. Çeşitli benzetmeler yapıyorsunuz ama o da bir nokta da yetersiz kalıyor. Tabii mesele biraz da benimle ilgili (gülüyor).

Albüm için hazırlıkların bildiğimiz kadarıyla sonuna geldiniz. Yeni albümde nasıl bir Allame dinleyeceğiz?

Genelde kendi albümlerime yaptığım tanımlama dinleyicilerin yaptığı tanım örtüşmüyor ama samimi bir albüm olduğunu söyleyebilirim. Gerektiği kadar sert, gerektiği kadar duygusal.

Albümde featuring’ler olacak mı?   

Evet, yeni albümümde de beraber şarkı kaydetmeyi sevdiğim arkadaşlarımla bir şeyler yaptık. Keyifli bir süreç oldu bizim için. Umarım dinleyiciler de bizimle aynı heyecanı paylaşır.

Sevilmiyor”u “Serbest Atış” projesi için 4 saatte yazıp kaydetmiştiniz. Normalde de üretim süreciniz bu kadar hızlı mı? Yoksa bu durum “Serbest Atış” projesine özel bir durum mu?

Hayır, normal şartlarda bir şarkının üretim süreci deadline’a bağlı ilerlemez. Çünkü sürekli aynı duyguda ya da aynı enerjide olmazsınız bazen bir şarkıyı hasata bırakmanız gerekiyor. Bir şarkı yapmak için sabit bir zaman dilimi yok ama çok daha kısa sürede de bazen bir şarkı ortaya çıkabiliyor.

Şarkı sözü yazımında kaleminizi tetikleyen şey duygularınız. Peki, öfke, aşk, hayal kırıklığı ya da mutluluktan hangisi elinize kağıt- kalem almanızı sağlıyor?

Bu saydıklarınızın hepsi bir konu başlığı ama ben sadece bir konuyu alıp yoğurmuyorum. İçine başka şeyler de katıyorum böylece ana başlığı besleyecek birçok ek konu dahil oluyor sözlere. Bu yazdığım sözlerin daha bizden olmasını sağlıyor. Çünkü kavga ettiyseniz, sonrasında aklınıza gelen şey sadece kavga anı değil, kavganın neden başladığı ya da dövüştüğünüz kişinin hayatınızın neresinde olduğudur. Bir çok şey düşünürsünüz.

Kısır döngü” şarkınız Çukur’da yer alınca sizi henüz dinlememiş insanlarda Allame’den haberdar oldular. Dizilerde de artık Türkçe rap şarkılarına yer veriliyor.  Dizilerle aranız nasıl, hangi dizileri izliyorsunuz?

Genelde yabancı dizileri izliyorum. Ama son dönemde yoğunluğumdan dolayı dizi izlemeye çok da fırsat bulamıyorum. Ara ara zaman yarattıkça izleyebiliyorum.

Türkçe rap artık büyük ses getiriyor.  Rap müzikle ilgili olarak arzu edilen patlama sizce gerçekleşti mi? Yoksa bu sadece başlangıç mı?

Evet, bu küçük çapta bir patlamaydı, şu sıra işin girizgahındayız. Üretilen işlere bağlı olarak Türkçe rap müziğin daha da büyüyeceği bir gerçek. Emeği geçen herkesi alnından öpüyorum (gülüyor).

“Anakronik”deki tüm beat’ler sizin elinizden çıkmıştı, muhtemelen yeni albümde de böyle olacak. Yerli ve yabancı rap albümleri söz konusu olduğunda “Keşke beat’ini ben yazmış olsaydım” dediğiniz bir şarkı var mı?

Harika bir soru…  Kesinlikle o kadar çok şarkı var ki… Mesela ilk etapta aklıma gelen M.O.P.’dan “Cold as Ice” parçasının ya da Haftbefehl’in “lass die Affen Aus’m Zoo” parçasının beat’ini yapmış olmak isterdim. Öyle ki çok benimsediğim beat’leri zaten ben yapmışım gibi hissediyorum.

Sadece söz değil, müzik, klip, düzenleme hepsinde imzanız var. Bir şarkı duyduğunuzda önce sözler mi, müzik mi dikkatinizi çekiyor?

Genelde şarkının altyapısı dikkatimi çeker. Çünkü şarkıyı bir duyguya sokan beat’idir. Sözler daha sonra gelir. Üretirken de dinlerken de ilk müziğiyle uğraşırsınız, lirikler daha sonra dahil olur.

Bu aralar siz neler dinliyorsunuz?

Son dönemler yeni şeylerden uzak kaldım ama beat yaptığım için geniş bir yelpazem var. Ama ağırlıklı olarak rap, ortadoğu müziği ve türkü türü şeyler dinliyorum.

Ali Mert Alan